MAHKEMESİ : ........ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 27/11/2014NUMARASI : 2014/716-2014/677Taraflar arasında görülen davada ....... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/11/2014 tarih ve 2014/716-2014/677 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ........ tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davacı şirketin 13.09.2011-16.09.2011 tarihleri arasında ....'nın ...... şehrinde yapılacak fuara katılmak üzere davalı şirketle fuarda tanıtım ve teşhir işi için anlaştığını ve bu nedenle nakliye ve gümrükleme dahil bu işlemleri yapacağına dair davalı şirketin taahhüt verdiğini, teşhir edilecek tüm ürünlerin davalıya teslim edildiğini ve davalı tarafça tahsis edilen tırın ......'den .....'ya yola çıktığını, böylece icap ve kabulün gerçekleştiğini, ancak tırın ...... Gümrüğü’nde alı konularak incelemeye tabi tutulduğunu ve fuar tarihlerinde fuar alanında teşhir edilecek ürünlerin davalı şirketçe götürülemediğini, davacı şirketin fuar için yaptığı tüm masrafları beyan etmiş olmasına rağmen ve buna ilişkin kesmiş olduğu 26.10.2011 tarih ve 49.718,32 TL'lik faturayı davalıya göndermesine rağmen ödenmediğini, ve davalı tarafça 01.11.2011 tarihli ihtarname ile kendilerine iade edildiğini, davacının ayrıca .....'daki fuarda ürünlerinin sergilenmemesi nedeniyle manevi zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı şirketin markası, satış durumu, sosyal ve ekonomik durumu göz önüne alınarak fuar için yapılan 49.718,32 TL maddi zarar ile 25.000,00 TL manevi zararın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, CMR sözleşmesi kapsamında olmayan bu taşımada, kombine taşıma ile ilgili konvansiyonun ülkemiz tarafından imzalanmamış olması nedeniyle ulusal hukukumuzun uygulanması gerektiği, bu doğrultuda yapılan değerlendirmede, taşıyıcı eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten, gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen müddet içinde eşyanın uğradığı ziyaa ve hasardan sorumlu olduğu, davacının ......'da sergilenecek olan mallarının .....'ya kadar taşındığı, .....'dan .....'da yapılacak olan fuara taşınmak üzere gerekli işlemler başlatılmış ise de, davalı taşıyıcının temsilcisi konumunda bulunan dava dışı kişiler tarafından .....'ya götürülerek davacı gönderenin fuar görevlilerine ulaştırılamadığı ve davalı asıl taşıyıcının, onun adına hareket eden alt taşıyıcısı ve acenta veya temsilcilerinin fiil ve hareketlerinden dolayı kendi kusuru gibi sorumluluğunun söz konusu olduğu, davalının sözleşme konusu ifayı yerine getiremediği ve bu nedenle 818 Sayılı B.K.’nın 96. maddesi hükümlerine göre sözleşmenin tarafı olan davacının uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlü olduğu gerekçesi ile davacının yapmış olduğu masraf olarak tespit edilen toplam 40.728,98 TL üzerinden davanın kabulüne, kabul edilen alacağa dava tarihinden itibaren talep gibi reeskont faizi uygulanmasına, davacının koşulları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.(1) Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece taşımanın kombine taşıma niteliğinde olduğu, CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilerek yapılan değerledirme sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.CMR Konvansiyonu'nun 2. maddesinde yer alan '' Mal yüklü tasıt, 14 üncü madde hükümlerinin uygulandığı haller dısında yolun bir kısmında deniz, demiryolu, nehir, kanal veya havayoluyla yük boşaltılmadan taşındıgı hallerinde de bu sözleşme taşımanın tümü için uygulanır. Ancak diğer taşıtlarla yapılan taşımalarda ortaya çıkan kayıp, hasar veya gecikmelerin, karayolu taşımacısının bir fiil veya ihmalinden doğmayıp yüklerin diğer taşıtlarda taşınması sırasında ve nedeniyle oluşabileceği kanıtlanır ise, karayolu taşıyıcısının sorumlulugu bu Sözleşmeye göre, eğer sözkonusu diğer taşıtlar ile yükün taşınması için yasal koşullara uygun olarak o taşıt taşıyıcısı ile gönderen arasında bir mukavele yapılmış sayılır ve o mukavele konulması gelenekleşmiş hükümlere göre tayin edilir. Ancak, konulmuş bu gibi koşulların bulunmaması hallerinde, karayolu taşıyıcısının sorumluluğu bu sözleşmeye göre tayin edilir. Eğer, karayolu taşımacısı diger taşıtlar ile de taşıma yapıyor ise, sorumluluğu bu maddenin 1 inci paragrafına göre tayin edilir. Ancak bu durumda, karayolu ve diğer taşıtlar ile taşıma yapan kimse, iki ayrı kişi gibi işlem görür. '' şeklindeki düzenleme karşısında, dava konusu taşımaya CMR hükümlerinin uygulanacağı açıktır. Bu itibarla, dava konu olayın CMR hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.(2) Bozma sebep ve şekline göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) Bozma sebep ve şekline göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 01/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.