Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6057 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8491 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ..... FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/12/2014NUMARASI : 2010/222-2014/279Taraflar arasında görülen davada...... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/12/2014 tarih ve 2010/222-2014/279 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin ..... ....... Meslek Birliği olduğunu, toplumda yoğun ilgi gören muhtelif filmlerin yapımcı haklarının takip yetkisini aldığını, davalıya ait ........ Otel bünyesinde ...... üyesi film yapımcılarının hak sahibi olduğu eserlerin, .......'a herhangi bir mali hak bedeli ödenmeksizin gerek tüm otel müşterilerine açık lobi, restoran gibi mekanlarda, gerekse isteğe bağlı ücretli veya genel yayın şeklinde odalarda yayınlandığı yolunda bilgi aldıklarını, bu durumun 5846 s. Kanunun 41. Maddesine aykırılık teşkil ettiğini, "Sinema Alanında Faaliyet Gösteren Meslek Birlikleri Ortak Tarifesi" uyarınca oteller için belirlenen %15 kazanç payının mali hak bedeli olarak ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, geçmiş 1 yıl için fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı olmak kaydıyla 10.000 TL mali hak bedelinin dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep etmiştir.Davalı şirket vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının davacı meslek birliğinin hak takibi yetkisine sahip olduğu film yapımlarının abonesi olduğu ....... radyo televizyon platformu yayınlarında yer alan televizyon kanallarındaki gösterimleri alarak, yeni bir kamu olarak nitelenebilecek otel odalarını ve otelin kamuya açık bölümlerini kullanan müşterilere ilettiği, esasen merkezi sistemden yapılan bu iletimin kamuya iletim veya yeniden iletim olarak nitelendirilmesinin somut olayda hukuki değerlendirmeyi değiştirmeyeceği, davalının çekişmeli filmler üzerindeki film yapımcılarının kamuya iletim hakları üzerinde bir lisans veya izin almadan, yapılan bu kullanımın ref'ini, davacının istemesi yetkisinin bulunduğu, bu kapsamda davacının ref yöntemi olarak, FSEK 68. madde kapsamında 3. kat varsayımsal sözleşme ya da rayiç bedel (telif tazminatı) talep ettiği, meslek birliğinin tarifesinin doğrudan rayiç bedele esas alınması şartlarının oluşmadığı; ancak tarifede toplam liste fiyatının ihlal süresine ilişkin bir yıl içinde kullanılan film sayısına bölünmesi suretiyle film başına bir yıllık kamuya iletim hakkının kullandırılması suretiyle taraflar arasında sözleşme yapılmış olsaydı kabul edilebilecek varsayımsal sözleşme bedeline ulaşılabileceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile FSEK 68.md. uyarınca belirlenen 3 kat telif tazminatı olan toplam 1.858,02 TL'nin 14.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.2- HUMK’nın 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/2. maddesi hükmüne göre, miktar veya değeri 1.000,00 TL’yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir. Bu miktar, 5236 sayılı Kanun'un 19. maddesiyle HUMK'ya eklenen Ek-madde 4'te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında, 2014 yılı için 1.890,00 TL'dir. Mahkemece 1.858,02 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş olup, kabul edilen miktarın 09.12.2014 hüküm tarihi itibariyle yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca temyiz sınırının altında kaldığı anlaşıldığından temyizi kabil olmayıp, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, (2) davalı vekilinin temyiz isteminin HUMK’nın 432/4'üncü maddesi hükmü uyarınca REDDİNE, istek halinde aşağıda yazılı 2,80 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 01.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.