Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6025 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ : ......... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 07/05/2015NUMARASI : 2014/2-2015/171Taraflar arasında görülen davada .......... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07/05/2015 tarih ve 2014/2-2015/171 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ....... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan A.. B.. ile 27/07/2005 tarihinde diğer davalının bürosunda “........” başlıklı sözleşme ile UM grubu adına U..... ve M...... M....... ile 02/05/2005 tarihinde yapılan sözleşmeden doğan alacağını müvekkilinin ortağı olduğu ...... Dan. Tahh. Müh. Tek. Hiz. Tic. San. A.Ş'ye cari hesaba alacak kaydedilmek üzere temlik etme borcu altına girdiğini ayrıca, bu uğurda aynı sözleşme ile işlem yapılmak üzere diğer davalı O.....'a vekalet vereceğini taahhüt ettiğini, davalı O........'ın da sözleşmeyi imzalayarak vekillik görevini üstlendiğini, müvekkilinin anılan sözleşme uyarınca 29/07/2005 tarihinde davalı O.. Ş..'e vekalet verdiğini, davalı O.. Ş..'in ise, müvekkilinin sözleşme ile temlik borcu altına girdiği alacağı şirkete değil, diğer davalıya temlik ettiğini, bu dunumun da müvekkilinin şirketten alacaklı olmasını engellediğini ileri sürerek, müvekkilinin dava dışı U.... ve M..... Mengenecioğlu'ndan olan 410.000,00 USD karşılığı TL alacağının davalılardan avans faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, zamanaşımı def'inde bulunmuş, davanın usul ve esastan reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalılardan O.. Ş..'in vekil olup, davacının kendisine verdiği vekalet nedeniyle doğan alacak davalarının 5 yıllık zaman aşımına tabi olduğu ve .......... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/67 E- 2013/22 K. sayılı, 08/10/2007 tarihinde açılan davada davacının dava dilekçesinin 6 no'lu bendindeki açıklamalar dikkate alınarak alacağın şirkete temlik edilmediğini bildiği ve işbu davanın 26/12/2012 tarihinde açılması ile 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu ayrıca, davacı her ne kadar 410.000 USD'nin kendisine verilmesini istemiş ise de, UM grubundan alacağını 27/05/2005 tarihli görüşme tutanağının 5 no'lu bendi gereği ....... Danış. A.Ş'ye temlik edilmesini istediği ve dolayısıyla davalı A.. B..'a temlik edilen alacağın davacıya değil ........ Danış. A.Ş'ye ait olup, şirkete temlik edilmeyen 410.000 USD'ni davacının davalı A.. B..'tan talep edemeyeceği gerekçesiyle, davanın, davalı O.. Ş.. yönünden zamanaşımı nedeniyle, davalı A.. B.. yönünden ise, husumet ehliyeti yönünden reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, 27/07/2005 tarihli ''.......'' başlıklı sözleşme uyarınca, davacının 02/05/2005 tarihli ''Anlaşma Protokolu'' başlıklı sözleşmeden doğan alacağını ortağı olduğu şirkete temlik etme borcu altına girdiği, bu uğurda vekaletname vermeyi taahhüt ettiği ve anılan sözleşme kapsamında üzerine düşen yükümlüğü yerine getirmesine rağmen, davalı O.. Ş..'in vekalet görevini kötüye kullanarak, davacının temlik borcu altına girdiği alacağı, şirkete değil de diğer davalıya temlik ettiği ve davalıların, davacının şirketten alacaklı olmasını engelledikleri iddiasına dayalı olup, yukarıda özetlenen gerekçe ile, davalı O.. Ş.. yönünden zamanaşımı nedeniyle, diğer davalı A.. B.. yönünden ise, davacının husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, mahkemece davalı Osman yönünden davanın zamanaşımından red gerekçesi olarak, davacının daha önce ......... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/67 Esas sayılı dosyasında ibraz etmiş olduğu 08/10/2007 tarihli dava dilekçesinin 6 no'lu bendindeki açıklamalar uyarınca alacağın şirkete temlik edilmediğinden haberdar olduğu kabul edilmiş ise de, anılan dava dilekçesinde gerek 6 no'lu bentte gerekse de dilekçenin bütününde davacının, temlikin şirkete yapılmadığını bildiğine dair bir ibare bulunmadığı gibi, davacının temlik iradesinin şirkete yönelik olmasına rağmen şirkete temlik edilecek olan alacağın davalı A.. B..'a temlik edildiğinden ve davalı, davacı iradesi hilafına zenginleştiğinden, davacının, davalı A.. B.. yönünden husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekirken, anılan hususlar nazara alınmaksızın, yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 01/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.