Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6021 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11248 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ..... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 05/06/2015NUMARASI : 2014/743-2015/361Taraflar arasında görülen davada ......... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05/06/2015 tarih ve 2014/743-2015/361 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ....... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan 03/11/2011 tarihinde işletme ihtiyaç kredisi kullandığını, kredinin ödenmesi sırasında başka bir alacaklının müvekkili hesabına haciz koyması nedeniyle banka yetkililerinin müvekkilini arayarak bir an önce krediyi kapatması gerektiği aksi halde icra yoluna başvuracaklarını ifade ettiklerini, bunun üzerine müvekkilinin krediyi tümüyle kapatmak zorunda kaldığını ve içerisinde bulunduğu zorunluluk nedeniyle kredi tutarı ile erken kapama komisyonu adı altında istenilen meblağı da ödediğini ancak, davalı banka tarafından erken kapama nedeniyle yapılan tahsilatın hiçbir yasal ve hukuki gerekçesi bulunmadığından müvekkiline iadesi gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 80.454,11 TL'nin avans faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ıslah dilekçesi ile talebini 85.247,30 TL'ne yükseltmiştir.Davalı vekili, müvekkili tarafından yapılan tahsilatın taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinin 10/2 ve 36/6 maddelerine uygun olduğunu ayrıca, müvekkili ile diğer banka uygulamaları uyarınca kredinin erken kapatılması halinde komisyon alındığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı banka her ne kadar bu miktar paranın alınmasının yasal mevzuata uygun olduğunu, krediler erken kapatıldığında komisyon alındığını, sözleşmenin 36/6 maddesi gereğince anaparanın %5,46959 oranında komisyon alınacağının düzenlendiğini, 10/2 maddesi gereğince bankanın faiz oranını serbestçe belirleme hakkının olduğunu savunmuş ise de, kredinin işletme ihtiyaç kredisi olduğu ve işletme ihtiyaç kredilerinden erken kapama komisyonunun alınmayacağı ayrıca, haciz tehdidi altında borcun kapatıldığı, davacının isteği ile olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 85.247,30 TL'nin davalıdan tahsiline, 80.454,14 TL'ye dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı bankadan kullanılan ticari kredi nedeniyle erken kapama komisyonu adı altında yapılan kesintinin iadesi istemine ilişkin olup, yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, her ne kadar mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiş ise de, taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinin 36/6. maddesi kapsamında, davacı borçlunun isteği üzerine kredinin erken kapatıldığı kabul edilerek, anılan madde uyarınca değerlendirme yapmak ve sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 01/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.