MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07.07.2015 tarih ve 2014/1070-2015/554 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ile fer'i müdahil TMSF vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile eşi ...'ın birikimleri olan 55.000,00 USD'yi müşterek hesap altında .... Şubesi'ne yatırdıklarını, söz konusu paranın bilgi ve rızaları dışında off shore hesabına virman edildiğini, bankaya el konulması sonrasında bu paranın müvekkillerine ödenmediğini, yatırılan para için hesap ortaklarından ... tarafından .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/650 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, hesabın müşterek hesap olması ve müvekkiline ait vekaletin dosyaya ibraz edilememesi nedeniyle sadece Ali Savaş Akalın'ın payına mahsuben 27.500,00 USD'nin tahsiline karar verildiğini, ancak müvekkilinin payına isabet eden kısmın halen ödenmediğini ileri sürerek 27.500,00 USD'nin 14.12.1999 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı .... vekili, açılan davada müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacının iddia ettiği gibi vekaletin bulunmaması nedeniyle değil yatırılan paranın miktarının miktarının 27.500,00 USD olması nedeniyle mahkemece bu yönde karar verildiğini, davacının iddia ettiği şekilde bir paranın ispat edilemediğini, davada zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin dolduğunu, hisse devri sözleşmesi uyarınca borcun sorumlusunun TMSF olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Fer'i müdahil TMSF vekili, davacının iddia ettiği şekilde bir alacağının bulunmadığını, daha önceki yargılama esnasında alınan bilirkişi raporlarıyla bu durumumun sabit olduğunu, davada zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin dolduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Fer'i müdahil ... vekili, dava konusu alacak nedeniyle müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 27.000,00 USD alacağının bulunduğu gerekçesiyle 27.000,00 USD'nin 14.12.1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa'nın 4/a maddesi uyarınca işletilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili ve fer'i müdahil TMSF vekili temyiz etmiştir.28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa'nın 3/k bendinde "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi" tüketici, 3/ı bendinde ise "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem" tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa'nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa'nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir. HMK'nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.Somut olayda; davanın açıldığı 08.07.2014 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa'nın yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilmeksizin görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenip yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı banka vekili ve fer'i müdahil TMSF vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.