MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/05/2013NUMARASI : 2012/277-2013/251Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/05/2013 tarih ve 2012/277-2013/251 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, davacılardan A.. U..'nun işyerinde 2873 kodlu 37 çift "JUMP" markalı orjinal ayakkabılara 28/08/2012 tarihinde el konulduğunu, söz konusu marka tescil belgeleri ile markaların hiç bir şekil ve suretle hiç bir yönden birbirine benzemediğini, markaların tescilli olup kaybolacak bir delil mahiyetinde olmadığını, davalıların hukuka ve hakkaniyete aykırı bir şekilde arama ve el koyma işlemlerinin müvekkillerini büyük zarara uğrattığını iddia ederek 2873 ve 2874 kod nolu "JUMP" markalı ürünlere davalılar tarafından el konulmaması, toplatılmaması arama işlemine konu edilmemesi yönünde ivedilikle ihtiyati tedbir kararı verilmesini, "JUMP" markalı 2873 ve 2874 kod nolu spor ayakkabılarının, davalıların işbu dava konusu "HUMMEL" markalı spor ayakkabılarına, markasına ve markalı ürünlerine herhangi bir tecavüz ve iltibas oluşturmadığının ve haksız rekabette bulunulmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, ürünlerin piyasada yasallık ve haklılık yönünden müşterileri ve perakende satıcıları dahi tereddüte düşürdüğünü, bu halin müvekkilinin ticari itibarı ve ticari kazancı yönünden zarar oluşturduğunu, bu sebeplerle müvekkili markasına ve marka ürünlerine tecavüz iltibas oluşturduğunun tespitiyle davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; "HUMMEL" ve "JUMP" markalarının hiç bir şekilde görsel, anlamsal ve işitsel olarak birbirlerini çağrıştırmadığı, davacı tarafın kullanmış olduğu kırık çizgilerin davalı tarafın tescilli kırık çizgileri ile birebir aynı olmadığı, kırık çizgi işaretinin kullanılmasının davalının tekelinde olmadığı, bu tür bir kullanıma davalı tarafın katlanmak zorunda olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacı tarafa ait olan "JUMP" markasının kullanıldığı 2873 ve 2874 kod nolu spor ayakkabı ürünlerinin davalı "HUMMEL" markalı spor ayakkabı ve markasına yönelik herhangi bir tecavüz ve iltibas oluşturmadığı ve haksız rekabette bulunmadığının tespitine, karar verilmiştir.Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.Dava, davacı markasının ve bu markanın kullanımının davalı markasına ve markalı ürünlerine tecavüz oluşturmadığının ve haksız rekabette bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava dosyası ekinde bulunan ve yerel mahkemenin 2012-167 D. iş sayılı dosyası için alınan ve iki farklı yaklaşımdan hareketle oluşturulduğu belirtilen 26.01.2013 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, taraf markaları arasında 556 sayılı KHK hükümleri uyarınca iltibasın ve karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, davacının tescilli markası olan dikey çavuş arması markasının ayırt edilemeyecek ölçüde benzerinin davalı taraf ürününde kullanılmasının iltibas ve marka ihlali teşkil edip etmediği hususunda ise iki farklı yaklaşımının ileri sürülebileceği, bunların takdirinin mahkemeye ait olduğu konularında belirlemeler yapılmış ve kanaat bildirilmiştir. Ayrıca, dava dilekçesi ekinde sunulan “Teknik ve Hukuki Mütalaa” başlıklı raporda da davalıya ait markalı ürünlerin davacı ürünleriyle iltibas ve haksız rekabet teşkil etmediği belirtilmiş, mütalaanın hazırlayıcıları olan Prof. Dr. H.. Y..ve Prof Dr. C.T4 nolu celsede dinlenmiş ve anılan kişiler mütalaa içeriğini tekrar etmişlerdir. Öte yandan; taraf beyanlarına göre dava konusu kullanımlarla ilgili olarak İstanbul 15. Sulh Ceza mahkemesinin 2012-667 D. İş sayılı dosyası üzerinden davalıların şikayeti üzerine toplatma kararı verildiği, davalı tarafın dosyaya sunduğu belgelerden, davacının marka kullanımıyla ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 2012-114622 Soruşturma numarası üzerinden bir soruşturma yürütüldüğü ve bu soruşturmada şüpheli olarak yer alan kişinin işbu davanın davacılarından A.. U.. olduğu anlaşılmıştır. Değişik iş dosyası içerisinde bulunan ve anılan Savcılık tarafından A.. U.. aleyhine yürütülen soruşturma kapsamında da bilirkişi görüşüne başvurulduğu görülmüş ve bilirkişi marka-patent vekili A. Turgut Ünsalan tarafından hazırlanan raporda ise şüpheli kullanımının işbu davanın davalılarından HUMMEL adına tescilli markayla iltibasa yol açacak şekilde olduğu, şüphelinin 556 sayılı KHK'nın 61/A maddesi kapsamında marka hakkına tecavüz fiilini işlediği görüşlerine yer verilmiştir. Tüm bu bilgiler ışığında, dava konusu kullanımlarla ilgili olarak alınan ve dosyaya sunulan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunmakta olup, bu çelişkiler mahkemece de giderilmemiştir. Öte yandan, işbu davanın davacılarından A.. U.. aleyhine yürütülen ve yukarıda anılan soruşturmanın akıbeti de araştırılmamıştır. Zira, bu soruşturma sonucunda bir ceza davası açılmış ise bu davada verilecek karar, temyize konu dava dosyasını da etkileyecektir. Bu sebeple; soruşturmanın akıbeti araştırılarak, bu soruşturma neticesinde bir ceza davası açılmış ise ceza davasında verilen karar da değerlendirilerek bir karar verilmesi, ceza davası açılmış ve derdest ise sonucunun beklenmesi, soruşturma sonucunda bir dava açılmadığı tespit edilirse de, dosyada mevcut çelişkilerin giderilmesini teminen alanında uzman üç kişilik bir bilirkişi heyetinden rapor alınmak suretiyle dosyada bulunan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar vermek gerekirken eksik araştırmaya dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalılar yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 26.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.