MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/03/2010NUMARASI : 2008/164-2010/59Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17.03.2010 tarih ve 2008/164-2010/59 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalı adına tescilli 2006/06017 nolu tasarım tescil belgesinin bulunduğunu, davalının müvekkiline göderdiği ihtarname ile “tasarım olarak tescil edilen desenlerin taklit edilmesinden vazgeçilmesi aksi takdirde kadehlerin toplatılacağı, hukuk ve ceza davaları açılacağı” bildiriminde bulunduğunu, davacının ürettiği ürünlerin davalının tasarımından farklı olduğunu ileri sürerek, davalının tasarımı ile davacı tasarımının birbirine benzemediğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava konusu etmiştir.Davalı vekili, müvekkiline ait tasarımın davacı tarafça kullanıldığını, gönderilen ihtarnameye rağmen üretime devam edildiğini, davacının dayandığı tasarım ile müvekkilinin tasarımı arasında belirgin bir farklılığın bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; uyuşmazlığa konu ürünlerin çıplak gözle bakıldığında bilinçli kullanıcı kriterine göre genel izlenim yönünden ortak noktalarının ağırlıkta olduğu, birbirlerine benzer bulundukları gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, davalı adına tescilli tasarıma tecavüzün bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece uyuşmazlığın çözümünün teknik bilgi gerektirdiği kabul edilerek bilirkişi görüşüne başvurulmuş; alınan ek bilirkişi raporundaki çoğunluk görüşüne itibar edilerek, davacı tarafından satışa sunulan ürünler ile davalı adına tescilli tasarımın benzer bulundukları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda; davacı tarafından satışa sunulan ürünün davalı adına tescilli 2006 06017 sayılı çoklu tasarımın 3 numaralı tasarımına göre yenilik ve ayırt edicilik niteliklerine sahip olduğu, bu bakımdan aralarında belirgin farklılıklar bulunduğu, iltibasa konu olmalarının beklenmediği kanaati bildirilmiştir. Aynı heyet tarafından düzenlenen ek bilirkişi raporunda ise, sektör temsilcisi ve hukukçu bilirkişi tarafından davacıya ait ürünün davalı adına tescilli tasarımın aynısı olmadığı ancak belirgin biçimde benzemesi nedeniyle davalı tasarımına nazaran ayırt edici vasfa sahip bulunmadığı ifade edilmiş; heyetteki diğer bilirkişi tarafından ise daha önce asıl raporda verilen davacı ürünleri ile davalı tasarımı arasında belirgin farklılıklar bulunduğu görüşü yinelenmiştir. Bu itibarla; mahkemece, alınan bilirkişi raporu ve ek rapordaki aynı konuda yapılan farklı değerlendirmeleri tartışan ve çelişkiyi gideren, asıl ve ek bilirkişi raporlarındaki tespitlerdeki aykırılıkları açıklayan, tarafların itirazlarını karşılayan yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde noksan incelemeyle ve yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.