MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada .... Tüketici Mahkemesi’nce verilen 15/05/2015 tarih ve 2014/743-2015/668 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankadan çeşitli tarihlerde ihtiyaç kredisi kullandığını, ancak davalı bankanın müvekkiline krediye ilişkin bilgi ve belgeleri ibraz etmediğinden ne kadar masraf alındığının tespit edilemediğini, dosya ücreti ve hesap işletim ücreti adı altında müvekkilinin bilgisi dışında haksız kesintilerin müvekkiline iadesinin gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.001,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; davacının müvekkili bankadan kullanmış olduğu kredilerin ticari kredi olduğunu ve bu nedenle mahkemenin görevsiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı bankadan kullandığı kredilerin ticari kredi niteliğinde olduğu, bu durumda mahkemenin görevsiz olduğu ve davaya Asliye Ticaret Mahkemesi'nde bakılması gerektiği gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, kredi sözleşmesi nedeniyle yapılan ödemenin istirdadı istemine ilişkin olup, mahkemece, davacının kullandığı kredilerin ticari kredi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak, davacı, dava dilekçesi ile 12.05.2011 ve 18.11.2011 tarihlerinde imzaladığı ihtiyaç kredileri nedeniyle kendisinden alınan dosya masraflarının istirdadını talep etmiş olmasına rağmen, mahkemece, davalı banka tarafından dosyaya birkaç sayfası sunulan 06.09.2010 tarihli genel kredi sözleşmesine göre, kullanılan kredilerin ticari kredi olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, mahkemece, davacının kullandığını iddia ettiği kredi sözleşmelerinin tamamı getirtilip incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, 30.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.