Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5840 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11959 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22/05/2015 tarih ve 2014/335-2015/339 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 24.05.2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalı ...'nin günlük olarak yayınlanan ...nin, ...'nin ... ve ....nin, ...'nin ...nin yayıncısı olduğunu, davalılardan ...'nin ise gazete, dergi dağıtım işi ile iştigal ettiğini, davalıların günlük olarak yayınlanmakta olan tüm yayınların o güne dair tahmini satışları ile bir önceki güne dair kesin satışlarının karşılaştırıldığı ve yine karşılaştırmalı haftalık tiraj bilgilerini ihtiva eden raporlar ürettiğini, hazırlanan raporlar yolu ile gazetelerin dağıtıldıkları güne ait tahmini satışları ile bir önceki güne ait kesin satışlarını reklam verenlere ve okuyuculara/müşterilere ulaştırıldığını, gerçek tiraj bilgilerine ulaşma sürecinin asgari 7, azami 30 gün olmasına rağmen dağıtım şirketleri tarafından dağıtımdan bir gün sonra "kesin satış" olarak ilan edilen tiraj bilgilerinin gerçeği yansıtmadığını, bu sebeple davalılar tarafından açıklanan tirajların gerçek olmadığını, ayrıca açıklanan bu tiraj bilgilerinin objektif standartlar doğrultusunda denetlenmediğinden gerçeklik ve güvenirlikten uzak olduğunu, hukuka aykırı karşılaştırmalı reklam niteliğinde bulunduklarını ileri sürerek, davalıların eylemlerinin TTK'nın 56 ve 57 md gereğince haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine ve menine, mezkur beyanların düzeltilmesine, 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, davacının haksız rekabet iddiasının şüpheye bir başka deyişle varsayıma dayandığını, davalı şirketler tarafından hazırlanan tiraj raporlarının gerçeği yansıttığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüne, aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunan davalıların dağıtım şirketinin kesin satışları elde etmesi için gereken süreyi beklemeden dağıtımın yapıldığı, hali hazırda satışta olan yayınlar ile ilgili gerçek durumu yansıtmaya uygun mahiyette olmayan, bağımsız denetimden geçmeyen tahmini satış ve bir önceki güne dair gerçek durumu yansıtmayan tiraj bilgilerinin gerçek ve kesin tirajlar olarak kamuoyuna sunulmasının haksız rekabet oluşturulduğunun tespiti ve menine, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, hükmün özetinin gazetede ilanına dair ve bakiye taleplerin reddine karar verilmiştir.Kararı, davalılar vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.1- Dava, haksız rekabetin tespiti, meni, mezkur beyanların düzeltilmesi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Dava dilekçesiyle, davalıların henüz tiraj verilerinin sağlıklı ve kesin olarak elde edebilecekleri sürecin tamamlanmasını dahi beklemeden “kesin satışlar” ve “tahmini satışlar” başlığı altında açıklama yaptıkları, bir dağıtım şirketinin kesin satışları elde etmesi için geçmesi gereken sürenin asgari 7 azami 30 gün olduğu, bu itibarla dağıtımın yapıldığı ve hâlihazırda satışta olan tüm yayınlarla ilgili o gün yapılan “tahmini satış” açıklamalarıyla bir gün öncesine ilişkin yapılan “kesin satış” açıklamalarının gerçek durumu yansıtmasının teknik olarak mümkün olmadığı, buna rağmen davalıların bu tirajları kesin ve doğru tirajlar olarak dağıtımını yaptıkları yayıncılar ile bir takım medya internet sitelerine gönderdiği ve bu şekilde bunların tüm kamuoyuyla paylaşılmasını sağladıkları, diğer yandan, açıklanan tiraj bilgileri, uluslararası kabul görmüş denetim standartlarına göre denetlenmediğinden, bunların gerçekliğinin ve tarafsızlığının teyit edilebilmesinin de mümkün olmadığı, herhangi bir denetime tabi tutulmayan ve özellikle de dağıtım şirketiyle aynı yayın grubunda bulunan yayınlara ilişkin verilen tiraj bilgilerinin gerçeği yansıtmayacağı ve bunların gerçek ve kesin tirajlar olarak kamuoyuna sunulmasının haksız rekabet hali teşkil edeceği ileri sürülmüş; davalılar vekilince ise hazırlanan traj raporlarının gerçeği yansıttığı, gazetelere ait satış verilerinin pazarlama verilerine göre oluşan günlük satış verisi ve faturalar esas değerlerden oluşan satış verileri olmak üzere iki şekilde çıkarıldığı, pazarlama verilerine göre oluşan satış verisinin davalı dağıtım şirketinin baş bayiileri ile arasındaki iletişimi ve veri akışını sağlayan ... sisteminden elde edildiği, baş bayiilerin son satıcı dağıtımlarını ... üzerinden sisteme girip (merkezi planlama kapsamındaki yayınlar ... ın merkezinde planlanarak ... bayi ekranlarına konulmaktadır) ertesi gün satılmayıp geri toplanan iadeleri de yine ... sistemine son satıcı bazında girdikleri, tüm son satıcılardan elde edilen işbu günlük verilerle ilgili gazetenin bir gün önceki satış verisinin elde edildiği, günlük iade girişi yapılamayan son satıcı adedinin toplam son satış adedinin en fazla %5'i kadar olduğu, iadesi girilemeyen işbu son satıcıların satış verilerinin, diğer son satıcıların iade oranları esas alınarak hesaplandığı, faturaya esas teşkil eden satış verisinin ise baş bayiiler ile davalı ... arasındaki satış ve muhasebe işlemlerinin yürütüldüğü SAP sistemi üzerinden takip edildiği, davalı şirket tarafından bayiilere bir hafta süre ile gönderilen yayınların haftalık olarak fatura edilirken, bayiilerin de aynı döneme ilişkin satılmayıp iade edilen yayınları davalı şirkete fatura ettikleri, işbu iki fatura arasındaki farkın net satış değerini oluşturduğu, faturaya esas satış verilerinin aylık olarak Basın İlan Kurumuna bildirildiği, Kurumun zaman zaman yayınevi nezdinde denetim yapabildiği, ülke genelinde uygulanan tek tiraj raporlama metodunun kullanıldığı, ticari teamüllere uygun olarak yapılan tiraj raporlamasının dürüstlük kurallarına aykırı olmadığı savunulmuştur. Mahkemece aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunan davalıların dağıtım şirketinin kesin satışları elde etmesi için gereken süreyi beklemeden dağıtımın yapıldığı, hali hazırda satışta olan yayınlar ile ilgili gerçek durumu yansıtmaya uygun mahiyette olmayan, bağımsız denetimden geçmeyen tahmini satış ve bir önceki güne dair gerçek durumu yansıtmayan tiraj bilgilerinin gerçek ve kesin tirajlar olarak kamuoyuna sunulmasının haksız rekabet oluşturulduğu kabul edilerek, yazılı şekilde karar verilmiştir. Mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda Türkiye'de tiraj denetimi açısından doğru güvenilir objektif ve şeffaf bir kurum bulunmadığı, her yayın grubunun kendi traj rakamlarını kendi yayınladığı veya bu bilgileri yayınlayan kurumlara göndererek yayınlattığı, bu sebeple de uluslar arası standartlarda ve tarafsız olduklarının söylenemeyeceği, davalı kurumların yayınladıkları tiraj rakamlarının tarafsız olduğunun tartışmalı olduğu, tüm sektörler bazında pazar payına bakıldığında ...'e bağlı medya sektörü dahilinde veya haricinde pek çok kurum ve kuruluş bulunduğu, bu açıdan davacı vekilinin bir dağıtım şirketinin kesin satışları elde etmesi için geçmesi gereken sürenin asgari 7 azami 30 gün olduğu, dağıtımın yapıldığı ve halihazırda satışta olan yayınlarla ilgili o gün yapılan tahmini satış açıklamalarıyla bir gün öncesine ilişkin yapılan kesin satış açıklamalarının gerçek durumu yansıtmasının teknik olarak mümkün olmadığı iddialarının gerçeği yansıttığı bildirilmiştir. Dava konusu uyuşmazlıkta ayrıntısıyla açıklanan taraf iddia ve savunmaları nazara alınarak davalının bildirdiği sistemi üzerinde inceleme yapılmak somut veriler değerlendirilerek sonucuna göre davalıların eyleminin haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı belirlenmelidir. Davalı tarafça yapılan bilgisayar üzerinde kullanılan ve sipariş takiplerinin de üzerinde yapıldığı ... sistemi ile gün bazında bayilere gönderilen gazete adedi ve bunlardan ne kadarının satıldığı ve ne kadarının iade olunduğunun gün bazında takip edildiği, yanılma payının olmadığı yönündeki savunma gereğince inceleme yapılmadığı gibi yayınlanan tirajların aslında raporlanması gereken tiraj sayılarından farklı olup olmadığı yönünde bir tespit de yoktur. Yani olması gereken tiraj raporları da gösterilmemiştir. Ayrıca bilirkişi raporunda bir dağıtım şirketinin kesin satışları elde etmesi için geçmesi gereken sürenin asgari 7 azami 30 gün olduğu yönündeki belirlemesi gerekçesiz olup, bilirkişi raporunda ifade edilen hususlar soyut nitelik arzetmektedir. Bu suretle; bilirkişi raporuna yapılan itirazlar karşılanmaksızın eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın temyiz eden davalılar yararına bozulması gerekmiştir.2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin katılma yoluyla yaptığı temyiz itirazlarının ve davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin katılma yoluyla yaptığı temyiz itirazlarının ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 26/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.