Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5838 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17740 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : SAKARYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/09/2013NUMARASI : 2011/520-2013/332Taraflar arasında görülen davada Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10.09.2013 tarih ve 2011/520-2013/332 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin sahibi bulunduğu TSE markasını, kullanılması için marka sözleşmesi yapılması gerektiği halde davalı firmanın sözleşme yapmadan satmakta olduğu EFEM Su Damacanaları üzerinde kullandığını, davalı firmanın fabrikasında Sapanca Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yapılan delil tespitinde haksız marka kullanıldığının tespit edildiğini, bu durumun müvekkilini maddi ve manevi zarar uğrattığını ileri sürerek markaya tecavüzün önlenmesini, masrafları davalı taraftan alınmak kaydıyla haksız marka basılı her türlü evrak ve ürünlerin muhafaza altına alınmasına, 4.897,00 TL maddi, 14.691,00 TL manevi tazminatın reeskont faiziyle tahsiline ve kararın ilanına karar verilmesini ve dava talep etmiştir. Davalı vekili, Sapanca Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen tahkikat kapsamında düzenlenen 18.05.2006 tarihli tutanağın müvekkili şirkete ait olan fabrika binasında keşide edildiğini, düzenlenen tutanakta damacanaların satışa hazır nitelikte, içlerinin su ile dolu olup olmadığı ve satışa hazır olup olmadığı hususunda bir açıklığın bulunmadığını, mevcut damacanaların geri dönüşümlü olup müvekkilince üretim ve dolumu yapılabilecek nitelikte bulunmadığını, müvekkilinin tüketiciye bu şekilde ürün sattığını ortaya koyan bir delilin mevcut olmadığını, davacının iddialarının soyut nitelikte bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, benimsenen 2. bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 18.05.2006 tarihinde davalının iş yerinde yapılan aramada tespi edilen ve üzerinde davacıya ait TSE markası bulunan 857 damcanın boş olduğu, damacanaların satıldığı veya satılmak üzere sevke hazırlandığı yada teşhir edildiğine ilişkin herhangi bir delilin bulunmadığı, davalının bu nedenle marka ihlali yoluyla haksız kazanç elde ettiğini ileri sürmeye imkan bulunmadığı, olaydan önce davalı firmanın TSE marka müraacatında bulunduğu ve olay tarihinden sonra davalıya TSE belgesi verildiği, davalı şirketin fatura ve diğer belgeleri üzerinde TSE markası ve amblemi bulunmadığı gibi davalı şirketin TSE markasına sahip olduğunu çağrıştıracak herhangi bir beyan yada alametin de olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, davalının, davacıya ait TSE markasını izinsiz kullanması nedeniyle markaya tecavüzün önlenmesi, maddi ve manevi tazminat davası olup, yukarıdaki özetten de anlaşılacağı üzere, davalının davacıya ait TSE markasını izinsiz olarak 857 adet damacana üzerinde kullandığı mahkemenin de kabulündedir. Her ne kadar mahkemece damacanaların boş olup, satıldığına veya teşhir edildiğine dair delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de tecavüzün gerçekleşmesi için damacanaların dolu olmasına gerek yoktur. Kaldı ki davalının iş yerinde Sapanca Cumhuriyet Savcılığı'nca yapılan arama sonucu tutulan tutanakta damacanaların dolu olduğu belirtilmiştir. Ayrıca dava konusu markanın basılı olduğu damacanaların sayısı nazara alındığında, davalının bunları ticari amaçla bulundurduğunun da kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece davalının eyleminin davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğu kabul edilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.