MAHKEMESİ : BANDIRMA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)TARİHİ : 29/03/2012NUMARASI : 2010/84-2012/113Taraflar arasında görülen davada Bandırma 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/03/2012 tarih ve 2010/84-2012/113 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 25/03/2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı şirket vekili Av. Ç.. V.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin Sierra Leone bayraklı "M/V TAMARA" isimli gemi ile Kherson Limanı'ndan Bandırma Limanı'na taşınan buğday kepeği emtiasının alıcısı olduğunu, yükün gemiye 04.03.2010 tarihinde konşimento düzenlenerek 1099,992 mt olarak temiz ve eksiksiz olarak yüklendiğini, gemi Bandırma Limanı'na geldiğinde yükün 102,97 m/t olarak eksik teslim edildiğini, müvekkilinin zararının doğduğunu ileri sürerek, 15.110,42 USD'nin tahsiline, anılan alacağın gemi alacağı mahiyetinde olduğundan gemi üzerinde kanuni rehin hakkı tesisine karar verilmesine talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, uyuşmazlıkta Londra' da oluşturulacak tahkim heyetinin görevli olduğunu, mahkemenin yetkili ve görevli bulunmadığını, davacının aktif husumet ehliyetini kanıtlaması için konşimento aslının ibrazı ile ciro silsilesinin tespitinin ön şart olduğunu, ilgili konşimentonun emre düzenlendiğini ve davacının alıcı olarak yer almadığını, mübrez taşıma sözleşmesinde konşimento miktarının draft sörvey sonucuna göre belirleneceğinin belirtildiğini, dava konusu taşımada ambar kapaklarının mühürlü olduğunu, alıcının donatanın sorumluluğuna mühürlerin boşaltma limanında kendilerince açılmadan önce bozulmuş olduğu ahvalde gidilebileceğini, bu yönde bir iddianın olmadığını, müvekkillerinin sorumluluğunun yük eksikliği olsa bile söz konusu olamayacağını, konşimentoda yükün miktarının durumunun bilinmediğine dair şerh bulunduğunu, draft sörveyin düzenlendiği tarihteki hava şartlarının dikkate alınması gerektiğini, kötü hava şartlarındaki tartımların hatalı olduğunu, yükte ıslaklık bulunmadığını, geminin denize, yüke ve yola elverişli olduğunu, dökme yüklerde belli fire oranının altındaki eksikliklerde tazminat istenemeyeceğini, TTK'nın 1110. maddesine göre konşimentonun esas alınması gerektiğini, davacı tarafın talebinin fahiş olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun varsa talebin yarısı kadar olacağını, değişik iş dosyasında alınan rapora itiraz ettiklerini açıklayarak, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 04/03/2010 tarihli konşimento kapsamında M/V Tamara gemisiyle taşınan 1.099,922 m/t buğday kepeğinin alıcısı olduğu, tahliye esnasında yükte 102,792 m/t eksikliklik bulunduğunun tespit edildiği, konşimentonun el değiştirerek davacıya intikal ettiği, TTK'nın 1110/1. maddesine göre gönderilen ile taşıyan arasında konşimentonun esas alınması gerektiği, konşimentonun ön sayfasındaki şerhin gerekçe içermediği için geçerli olmadığı, bağlantı özetinde taşımayla ilgili ihtilafların tahkim yoluyla çözümleneceği belirtilmiş ise de, davacı konşimentoyla birlikte charter partiyi devralmadığından davacıya karşı bunun ileri sürülemeyeceği, mahkemenin görevli olduğu, taşımada taşıyanın draft sörvey sonucundan sorumlu olduğu, dratf sörveye göre 10,0296 m/t eksiklik bulunduğu, buğday kepeğinin fire oranının % 0,05-0,1 olduğu, eksik yükün buna göre 8,9297 m/t olduğu, charter sözleşmesi gereği ambarlar mühürlendiğinden ve tutanak altına alındığından taşıyanın davacıya fire oranı söz konusu olmaksızın sorumlu bulunduğu, yükte 102,792 m/t eksiklik olduğu, bedelinin tespit edildiği, bu bedelin 15.287,45 USD olarak temlik alan tarafından davacı B.. A..'ye ödendiği, ödediği miktar kadar temlik alanın davacının haklarına halef olduğu gerekçesiyle davacı B.. A..'nin davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, temlik alanın davasının kısmen kabulüne, 15.110,42 ABD Doları alacağın ödeme tarihi olan 09/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek Merkez Bankası reeskont faiziyle birlikte davalı donatan/taşıyandan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, uyuşmazlığın deniz taşımasından kaynaklanan eksik mal bedeline ilişkin alacak ve taşımayı yapan gemi üzerinde kanuni rehin hakkı tesisi istemine ilişkin olmasına, bu alacağın somut olaya uygulanması gereken 6762 sayılı mülga TTK’nın 1235/7. maddesinde öngörülen gemi alacaklısı hakkı veren alacaklardan bulunmasına, anılan alacak için aynı Kanun'un 1236. maddesi uyarınca gemi üzerinde kanuni rehin hakkı tanınmış olmasına, davacının gemi üzerinde kanuni rehin hakkı tesisini de talep etmiş bulunmasına, gemi alacaklısı hakkının bir kanuni rehin hakkı mahiyetinde olmasına, kanundan doğduğu için tescile ve teslime gerek bulunmamasına, ayni hak olan rehin hakkının, mülga TTK’nın 1236/2. maddesi uyarınca gemi ve navlunu takip etmesine, somut olay itibariyle kanuni rehin hakkının fiilen uygulanabilmesi için, öncelikle gemi hakkında seferden men kararı alınmış, davalı tarafça teminat gösterilmesi üzerine, bu tedbir kararının teminat üzerine kaydırıldığının sabit bulunmasına, bu durumda alacaklının kanunun tanıdığı ayni bir hak olan rehin hakkının yerine getirilebilmesi için alınan tedbir kararının devamı için yasal sürede açılmış bulunan işbu davanın Türk mahkemesinde sonuçlandırılmasında yasal zorunluluk bulunmasına göre, davalının tahkim itirazının reddine yönelik temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat alacağının tahsili ile gemi üzerinde kanuni rehin hakkı tesisine ilişkindir.Davacının, dava dışı firmadan satın aldığı 'buğday kepeği' emtiasının davalı tarafından deniz yoluyla Ukrayna-Kherson Limanı'nından Türkiye-Bandırma Limanı'na taşındığı, yükün tahliyesi aşamasında davacının tespit yaptırdığı, tespit raporunda 102,97 Mt emtianın eksik olduğunun belirlendiği, mahkemece, tedbir kararı verilerek taşımayı yapan geminin seferden men edildiği, tedbir kararının para üzerine kaydırıldığı, eldeki işbu davanın süresinde açıldığı hususları uyuşmazlık konusu değildir. Taşımaya esas konşimentonun emre düzenlendiği, bir takım kayıtlar içerdiği, davacı alıcıyla ilgili bir bilgiye yer vermediği de dosya kapsamıyla sabittir. Mahkemece, üç kişilik bilirkişi kurulu oluşturulmuş, farklı tespitler içeren bilirkişi raporunda sunulan azınlık görüşüne itibar edilerek yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, uyuşmazlığın özel ve teknik bilgi gerektirdiğinden bahisle bilirkişi kurulu görüşüne başvurulmasına rağmen, hiç bir gerekçe gösterilmeden ayrık görüşe itibar edilmesi, çoğunluk görüşünün benimsenmemesi nedenlerinin açıklanmaması doğru görülmemiştir. Ayrıca, davalı vekilinin rapora yönelik esaslı itirazlarının dikkate alınmaması da yanlış olmuştur.Bu durum karşısında, davalı vekilinin rapora yönelik itirazları ile görüşüne başvurulan bilirkişi kurulu raporunun ayrık görüşler de içerdiği dikkate alınıp, yeniden uzman bilirkişi kurulu oluşturulup, tarafların iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporuna itirazlarını değerlendiren, dosya kapsamına uygun, denetime elverişli rapor alınması ve tüm kanıtların birlikte irdelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.3-Ayrıca, USD üzerinden tazminata hükmedilmiş olmasına rağmen, 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi uyarınca temerrüt faizine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde talep aşılarak reeskont oranı üzerinden temerrüt faizine hükmedilmesi de kabul şekli bakımından yanlış olmuş, kararın bu yönüyle de bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin mahkemenin tahkim itirazının reddine yönelik temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 25/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.