Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 581 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 899 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/10/2011 tarih ve 2009/628-2011/583 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilin sigortalısına ait emtianın Türkiye'den ...'a nakledilmek üzere 2. davalı tarafından kendi sorumluluğunda araca yüklendiğini, araç ...'a vardığında kırılma ve ezilme nedeniyle taşınan emtiada hasar oluştuğunun anlaşıldığını, 09.07.2008 tarihinde 9.739 TL olarak hasar tazminatının sigortalıya ödendiğini, ... / ... plakalı aracın CMR sorumluluk sigorta poliçesinin 1. davalı ... şirketi tarafından yapıldığını ve müvekkilinin sigorta bedelini ödedikten sonra sigortalısının haklarına kanunen halef olduğunu ileri sürerek ödenen tazminatın ödeme tarihinden işleyecek reeskont faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, mal alıcıya teslim edildiğinden sigortalının ve davacı tarafın dava açma ehliyeti olmadığını ve davanın 2 yıllık zamanaşımından sonra açıldığını, esasa ilişkin olarak da müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, CMR Konvansiyonu'nun 17/1. maddesi gereğince taşımacının yükü teslim aldığı andan teslim edinceye kadar yükün kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasarlardan sorumlu olduğu, diğer yandan CMR konvansiyonu 17/2. maddesine göre ise taşıyıcının kendi kusurundan kaynaklanmayan bir sebepten ileri geldiğini ispat etmedikçe eşyaya gelen hasarı tazmin borcu altında olduğu ve taşıyıcının %40 oranında müterafik kusuru bulunduğu gerekçesiyle 3.674 TL'nin temerrüt tarihi olan 19.12.2008 tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, fazlaya ait talebin reddine karar verilmiştir.Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. Davalı taraf CMR'nin 32. maddesi uyarınca tebliğ edildiği ileri sürülen yazılı ihtarın tebliğ edilmediğini savunduğuna göre mahkemece yazının tebliğ edilip edilmediği araştırılıp buna göre zamanaşımı definin değerlendirilmesi gerekirken, bu hususta bir araştırma yapmadan yazının tebliğ edildiği sonucuna ulaşılarak hüküm kurulması doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün yukarıda yazılı nedenle davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.