Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5806 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16905 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/06/2012NUMARASI : 2011/129-2012/255Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/06/2012 tarih ve 2011/129-2012/255 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 25.03.2014 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. B..T..ile davalılardan .. Tur Turizm Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve İ.. Ç.. vekili Av. B.. S.. ve diğer davalı A.. A.. vekili Av. H.. A.. İl..r dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, davalıların maliki/işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu araçta yolcu olan müvekkilerinin kaza sonucu ağır şekilde yaralandıklarını ileri sürerek, davacı Rainey W.Chow'un maruz kaldığı 152.742.47 Amerikan Doları ve 5.898,36 TL tutarındaki maddi zararın, Eileen Chow'un maruz kaldığı 38.649,64 Amerikan Doları tutarındaki maddi zararının ve davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile Rainey W.Chow için 310.000 TL ve Eileen Chow için 160.000 TL manevi zararın ise davalılar İ.. Ç.. ve ..Tur Ltd.Şti.nden kaza tarihinden itibaren reeskont faizi ile tahsilini tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı .. Sigorta A.Ş vekili, sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi, tedavi gideri ve geçici iş göremezlik kapsamındaki istemlerden bizzat SGK'nun sorumlu olduğunu, davacıların davalı sigortadan talep haklarının bulunmadığını, müteselsil sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalılardan şirket ve ve diğer davalı İlker vekili, dava konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkilerinin kusurlarının bulunmadığını, istenilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davacılar Rainey W.Chow ve Eileen Chow'un 11.04.2010 tarihinde trafik kazası sonucu yaralandıkları, davacılardan Rainey'in ilk tedavisinin Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde yapıldığı, 25.04.2010 tarihinde taburcu edildiği, Eileen'in ilk tedavisinin ise Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapıldığı, kişilerin taburcu edilmelerinin ardından tedavilerinin ülkelerinde devam ettiği, kişilerin yaralanmaları ile yapılan ilk tedavilerinin ve daha sonra ülkelerinde devam eden tedavilerin yaralanmanın niteliği ile uyumlu olduğu, yapılan harcamaların ilk yaralanmanın devamı niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm, davalılar vekillerinin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Dava, taşıma sözleşmesine dayalı maddi (tedavi giderleri) ve manevi tazminatın zarar sorumlularından tahsili istemine ilişkin olup, yabancı olan davacıların 5718 sayılı Yasa'nın 48 nci maddesi kapsamında ilke olarak teminat gösterme zorunluluğu bulunmaktadır. Zira davacılar ABD uyruklu olup, mahkemece, davacıların tabiiyetinde bulunduğu yabancı ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık, çok taraflı veya ikili anlaşmalarla yahut fiili mütekabiliyet esasına göre bir muafiyet bulunup bulunmadığı re'sen araştırılarak olmadığı tespit edildiğinde karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılayacak yeterli miktarda teminat takdir edilip davacılar vekiline bu miktarı bloke etmesi için uygun bir süre verilerek teminat yükümlülüğünün yerine getirilmesine karar verilmesi gerekirken, bu prosedüre uyulmadan doğrudan işin esasına girilmesi doğru görülmemiş, hükmün davalılar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.3- Öte yandan, Hakim manevi tazminata Borçlar Kanunu’nun 47.(TBK.nun 56.) maddesi hükmüne göre, özel durumları göz önünde tutarak, manevi tazminat miktarını adalete uygun olarak belirlemesi gerekmektedir. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Somut olayda, kaza Türkiye'de meydana gelmiş olup, mahkemece hükmedilen 200.000 TL ve 100.000 TL toplam 300.000 TL manevi tazminat miktarı, somut olayın özelliklerine, olayın meydana geldiği tarihe ve gerçekleşme biçimine göre uygun olmayıp hakkaniyete uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle davacıların kendi yaralanmaları nedeniyle hükmedilen manevi tazminat miktarı fazla olup adalete uygun düşmediğinden mahkemece olayın somut özellikleri de değerlendirilerek uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere hükmün davalılardan .. Tur-Ltd.Şti.ve İ.. Ç.. yararına bozulması gerekmiştir.4- Diğer taraftan, mahkemece benimsenip hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıların yaralanmaları ile yapılan ilk tedavilerinin ve daha sonra ülkelerinde devam eden tedavilerinin yaralanmanın niteliği ile uyumlu olduğu, yapılan harcamaların ilk yaralanmanın devamı niteliğinde bulunduğu saptanmış isede, davalılardan .. Tur-Ltd. Şti. ve İ.. Ç.. vekili tarafından dava konusu tedavi giderlerinin davacılar tarafından karşılanmadığı, özellikle yurt dışı tedavi giderlerinin makul olmadığı savunulmuş olmasına rağmen, tedavi giderlerinin davacıların seyahat sigortası tarafından karşılanıp karşılanmadığı, bu bağlamda tedavi giderinin makul olup olmadığı hususundaki savunma üzerinde denetlemeye elverişli bir şekilde durulmamış olması da doğru görülmemiş, kararın anılan mümeyyizler yararına bozulması gerekmiştir.5- Davalılardan sigorta şirketi vekilinin temyizine gelince; 2918 sayılı yasanın 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasanın 59. maddesinde, “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın "Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı", Yasa'nın geçici 1. maddesi ile de "Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmetbedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59. maddesine göre belirlenen tutarın % 20'sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği" öngörülmüştür. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. maddesinde, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayollar Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar Malların teslimi usulen kanıtlanmadan faturaların davacının kendi defterlerinde kayıtlı olması tek başına malın teslim edildiğinin kanıtı olarak kabul edilemez. Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vek TİCARİ DEFTERLERİN TALEP EDİLMESİNE RAĞMEN İBRAZ EDİLMEMESİ / ALEYHE YORUMLANAMAMASI Taraflar arasındaki “menfi tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 21.09.2011 gün ve 2010/507 E.-2011/342 K. sayılı karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 12.06.2012 gün ve 2012/4241 E- 2012/99 Davadan feragat nedir?- Davanın geri alınması nedir? Davayı takipsiz bırakmak ya da davanın müracaata bırakılması nedir? Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda.....Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?