MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/03/2015 tarih ve 2012/210-2015/121 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 03/05/2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, tarafların 18.03.2011 tarihinde yaptıkları devir sözleşmesi ile sözleşmeye konu işyerinin 137.500,00 TL bedel karşılığında devri hususunda anlaşıldığını, işletme devri yapılan taşınmazın mimari projesine aykırı olduğunu, davalının bu durumu müvekkilinden sakladığını, gerçeğin ifade edilmiş olması durumunda müvekkilinin ve hiç kimsenin işletmeyi devralmayacağını, davacının iradesinin fesada uğratıldığını, bu konuda davalı ile yapılan görüşmelere ve gönderilen ihtarnameye rağmen bir sonuç alınamadığını, taşınmazın işyeri olarak kullanılmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, 18.03.2011 tarihli sözleşmenin feshine ile 137.500,00 TL'nin 18.03.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, şimdilik 500,00 TL mahrum kalınan kar ile 500,00 TL munzam zarara ilişkin alacağın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı isteminin haksız ve yersiz olduğunu, davanın hukuki dayanağının bulunmadığını, davacının kendi başarısızlıklarını göz ardı edip ruhsat problemini öne sürerek talepte bulunduğunu, müvekkilinin davacıyı aldatmasının söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında düzenlenen 18.03.2011 tarihli devir sözleşmesi ile işletmeye ait tüm demirbaşların da devredildiği, faturayla belirlenen değerlerin sözleşme tarihi itibariyle gerçek değerini yansıttığı, devredilen işyerinin ruhsatının davacıdan kaynaklanmayan sebeplerle alınamadığı, alınan ruhsatın iptalinin söz konusu olduğu, bu nedenle davacının davalı ile 18.03.2011 tarihinde yapmış olduğu devir sözleşmesinin iptali ile zararlarını talep hakkına sahip bulunduğu, davacının ruhsat alımına esaslı engel olan dükkanların birleştirilmesi hususu düzeltilmeden diğer işleri yapsa da ruhsat alamayacağının sabit olduğu, faturaya göre demirbaşların toplam değerinin 2.000 TL bulunduğu, bu malzemelerin davalıya teslim edilmediğinin benimsendiği, davacının 27.08.2011 tarihinde faaliyetten men edildiği, bu nedenle faizin bu tarihten itibaren yürütüldüğü gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava, işletme devri nedeniyle devredene ödenen bedelin istirdatı istemine ilişkin olup, işletmeyi devralan davacının davaya dayanak sözleşmeden sonra dava konusu işletmeyi imar mevzuatına aykırı olsa da fiilen belli bir süre işlettiği dosya kapsamı ile sabittir. Bu bağlamda davacının sözleşmeden sonra fiilen işlettiği bir sürenin bulunması karşısında hükmedilen meblağdan hakkaniyet indiriminin yapılması gerektiği hususunun mahkemece gözardı edilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.Öte yandan, mahkemece yasal dayanağı da gösterilmeksizin davacının faaliyetinden men edilmesinin davalıyı temerrüde düşüreceğinden hareketle men tarihinin davalının temerrüt tarihi olarak kabulü de doğru bulunmamış, kararın bu nedenle dahi bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.