Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 574 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13706 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 4. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 21/03/2013NUMARASI : 2011/1039-2013/248Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21.03.2013 tarih ve 2011/1039-2013/248 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı borçlu şirket aralarındaki iş ilişkisine istinaden, müvekkilinin icra takibine dayanak faturayı keserek davalıya gönderdiğini, davalı şirketin faturaya itiraz etmemesine rağmen borcunu ödememesi üzerine başlatılan takibe de haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında icra takibine konu edilen faturaya ilişkin bir ticari alışverişlerinin bulunmadığından hem borca hem de faturaya itiraz edilmiş olduğunu, davacı şirket ile müvekkili arasında yurt dışı fuar lojistik hizmetlerinden dolayı 665 Euro bedelle ... nolu faturaya konu bir borç ilişkisine girildiğini ancak bu bedelin ödenmiş olduğunu, müvekkilinin takibe konu faturadan dolayı borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, uluslararası fuar danışmanlığı yapan davacı şirketin, yapılan anlaşma üzerine davalı şirkete ait müzik aletlerinin, sergilenmesi için Almanya’nın Frankfurt şehrinde düzenlenen fuara naklettiği konusunda ihtilaf bulunmadığı, takip konusu fatura içeriği incelendiğinde açıklama kısmında fatura bedeli sebebinin Almanya gümrük vergisi olduğunun yazılı olduğu, davalı şirketin kendisine gönderilen faturadaki 825 Euro bedelin çizilerek 665 Euro olarak düzeltildiği ve 10.03.2010 tarih ve ... nolu fatura bedelinin 1.387,19 TL olarak 18.03.2010 tarihinde davacının banka hesabına yatırılmış olduğu, dava konusu 02.04.2010 tarih ve ... nolu 810 Euro’luk fatura, kargo yoluyla davalının oğlu Samet Kırmızıgül’e tebliğ edilmişse de davalının bu faturayı kabul etmediğini bildirmesi üzerine ödemeyi 665 Euro üzerinden yapmalarının istenildiği ve 665 Euro üzerinden de davalının ödeme yaptığı, tüm bu durumlara rağmen dava konusu faturada açıklanan alacağın davacının kusurundan kaynaklanmamış olması ve gerekse 665 Euro üzerinden mutabık kalınmasına rağmen davacı tarafından takibe konulmasının iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, Alman makamları tarafından tahakkuk ettirilmiş ve davacı tarafından ödendiği iddia olunan ek gümrük vergisinin mal sahibi olan davalıdan tahsiline ilişkindir. Davalının vekili ve taşıyıcısı durumunda bulunan davacı taraf, ilk bildirimi davalının beyanına göre yaptığına ve bu bildirim eksikliği nedeniyle Alman makamlarınca tahakkuk ettirilmiş vergi de davacı tarafça ödendiğine göre, aradaki sözleşme ilişkisi de nazara alınarak davacının bu tutarı davalıdan istemekte haklı olduğu kabul edilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.