MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/11/2012NUMARASI : 2011/354-2012/220Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13/11/2012 tarih ve 2011/354-2012/220 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirketin 19.01.1981 tarihinde tescil edildiğini, 2010 yılında İSO tarafından yayınlanan 50 büyük şirket arasında yer aldığını, "Fırat" ibaresinin 14.01.1982 tarihinden beri TPE nezdinde marka olarak da korunduğunu, markasını yıllarca süren çalışma ve emekle tanınmış hale getirdiğini, davalının müvekkiline duyulan güvenden ve tanınmışlığından faydalanmak kastı ile "Fırat" esas unsurlu ticaret unvanını tescil ettirdiğini, bu ibareyi markasal olarak da kullandığını, davalının bu fillerinin haksız rekabet, ticaret unvanı ve markaya tecavüz oluşturduğunu ileri sürerek davalı eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile davalı ticaret unvanından "Fırat" ibaresinin terkinini, bu unvanı kullanmasının önlenmesini, kararın ilanını talep ve dava etmiştir.Davalı temsilcisi, şirket ortaklarının soyadının "Fırat" olduğunu, bu sebeple ticaret unvanında kullanıldığını, sektör olarak davacı ile farklı alanlarda yer aldıklarını, "Fırat Telekom" ibareli marka başvurularının devam ettiğini, "Fırat Plastik" olarak bilinen davacının unvanından yararlanmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davacının 1981 yılında tescil ettirdiği ticaret unvanı ve markaları ile davalının 2007 tescil tarihli ticaret unvanında da ayırt edici unsurun aynı ibareyi taşıdığı, korunması talep edilen hak tescile dayalı olduğundan benzer çalışma ve amaç içerisinde olmasalar dahi TTK'nın 54'üncü maddesi kapsamında terkin istenebileceği, davacının "FIRAT PLASTİK" ibareli markasını ilk defa 09.02.1993 tarihinde 17. sınıfta, ardından aynı ibareli markaları muhtelif sınıflarda 16.11.1998 tarihinde koruma altına aldırdığı, davacı markasının tescilli olduğu mal ve hizmetler dikkate alındığında davalının aynı ibareyi, aynı veya benzer mal ve hizmetler yönünden ticaret unvanı olarak tescil ettirmesinin TTK'nın 57'nci maddesine uygun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının ticaret unvanındaki "FIRAT" ibaresinin ticaret sicilinden terkinine, hükmün ilanı isteminin reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Ticaret unvanları arasında iltibasın oluşabilmesi için ana sözleşmelere göre şirketlerin faaliyet alanlarının kısmen dahi olsa örtüşmeleri gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta davacının ana sözleşmesinde yer alan faaliyet alanları ile davalının ana sözleşmesinde gösterilen faaliyet alanlarının farklı olduğu, davacı tescilli markalarına da dayanmışsa da davalının ticaret siciline tescil edildiği 09.01.2007 tarihi itibariyle davacı adına olan markaların kapsadığı mal ve hizmetlerin davalının faaliyet konusu ile ilgisinin bulunmadığı, davacının "haberleşme hizmetleri"ni de kapsayan 2007/06411 sayılı markasının tescili için, davalı şirketin tescil tarihinden daha sonraki bir tarih olan 08.02.2007'de başvuru yaptığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.