Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 572 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15113 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada.... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/05/2014 tarih ve 2011/309-2014/199 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı sigortalı ... tarafından ..... Federasyonu'nun ..... Cumhuriyetinde bulunan alıcısına ihraç ettiği malların taşıma sırasında hasarlanması nedeniyle sigortalıya hasar bedeline ilişkin ödeme yaptığını, bu bedelin tahsili için davalılar aleyhine ilamsız icra takibi başlattığını, icra takibinin davalıların haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek davalıların icra takibine yaptıkların haksız itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı .... vekili, dava dışı satıcı ve alıcı arasında akdedilen satış sözleşmesinde satış şeklinin... satış, teslim yerinin........ olarak belirtildiği, satışa dair faturada da satış şeklinin.... olarak belirtilmesine karşın mal bedelinin sigortalıya ödendiğini, malın hasarının alıcıya geçmesi sonrasında kazanın yaşandığını savunarak davanın reddini istemiştir.Diğer davalı davaya cevap vermemiş duruşmalara iştirak etmemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; dosya içerisinde yer alan satış sözleşmesinden satış şeklinin..... satış olarak kararlaştırıldığı bu itibarla malın .......'ında alıcıya teslimiyle hasarının alıcıya geçtiği, hasarın bu aşamadan sonra malın limandan teslim yeri olan.....'ye kara yoluyla taşınması sırasında gerçekleştiği, bu sırada hasarın alıcı firmaya ait olması nedeniyle gönderen firmanın sigortalı olarak gösterildiği poliçe uyarınca yapılan ödemenin davacıya dava açma hakkı tanımayacağı, her ne kadar davacı vekilince ibraz edilen faturada satış şekli olarak ... satış belirtilmiş ise de davacının 24.03.2010 tarihli fatura uyarınca mal bedelini alıcıdan tahsil etmiş olması nedeniyle hasarın limanda teslimle geçtiği kısım sonrasında yapılan taşıma yönünden satıcının sigortalabilir bir menfaatinin olmadığı gerekçesiyle davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, temyiz eden davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava,... Poliçesinden Kaynaklı alacak nedeniyle yapılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, sigortalı.... ile dava dışı...... arasında akdedilen satış sözleşmesine konu mallar ilk etapta....'dan ........Limanı'na taşınmış, buradan kara yoluyla .......'ye sevki sırasında taşımayı yapan aracın devrilmesi sonucu hasarlanmış, sigorta kapsamında kaldığı iddia edilen hasar nedeniyle davacı tarafından sigortalı satıcıya ödemede bulunulmuştur. Her ne kadar, taşımaya konu malların satış sözleşmesinde teslim şekli... satış ve mal bedelinin peşin ödendiği belirtilmiş ise de bu tarih sonrasında düzenlenen 24.3.2010 tarihli fatura, konişmento ve yükleme talimatında satışın mal mukabili (...) olduğu belirtilmiş, dosyada yer alan (....).... Edilebilir Çok ..... Nakliye Konişmentosunda da taşınan malların teslim yeri... olarak gösterilmiştir. .... konişmentosunun düzenlenilmesiyle yük nakliyat komisyoncusu tüm nakliyatı, malların sorumluluğunun alındığı yerden belirtilen teslimat yerine kadar ifa etmeyi veya ifa edilmesini kendi adına temin etmeyi taahhüt eder. Bu açıklamalar uyarınca, uyuşmazlığın çözümünde satıma konu malların bedelinin satıcı tarafından tahsili önem arz etmektedir. Şöyle ki; satıma konu malların bedelinin peşin tahsili halinde taşınan malın tüm hasar ve yararı alıcıya geçeceğinden satıcı tarafından taşıma nedeniyle sigorta ettirilebilir bir menfat bulunmayacak ve dolayısıyla yapılan ödeme hatır ödemesi niteliğinde olacak, aksi halde malların teslimine kadar satıcının sigortalanabilir menfaati bulunduğundan yapılan ödeme uyarınca taşıyıcı ve onun surumluluk sigortacısına rücu edilebilecektir. Mahkemece dava dışı sigortalının defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak satıma konu malların bedelinin tahsil edildiği kanısıyla davanın reddi cihetine gidilmiş ise de, hükme esas alınan rapora yönelik davacı vekilinin ciddi itirazları karar gerekçesinde karşılanmamıştır. Zira, sigortalının defter kayıtlarında "kaza sigortası" adı altında 6.7.2010 tarihli 77.991,73 TL tutarlı bir kayıt mevcut olup, bu kayıt davacı tarafından sigortalıya 5.7.2010 tarihinde yapılan 50,052,45 USD hasar ödemesiyle de örtüşmektedir. Bu kayıtta belirtilen ödemenin davacı tarafından sigortalıya yapılan hasar ödemesi olması halinde alıcı ve satıcı firma arasındaki cari hesap bakiyesinin sıfırlanmış olduğunu belirtir bilirkişi raporunun içeriği hatalı hale gelmiş olacaktır. Mahkemece bilirkişi raporuna yönelik davacı vekilinin ciddi itirazları giderilmeden, hükme esas alınan raporda yer alan ve yukarda izah edilen hususlar gözetilmeden eksik inceleme ve yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.