Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5695 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16878 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : HENDEK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/06/2013NUMARASI : 2012/93-2013/300Taraflar arasında görülen davada Hendek Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13.06.2013 tarih ve 2012/93-2013/300 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimitarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirkete Nakliyat..Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan ..Süt Mamül A.Ş'ye ait emtianın davalı şirket adına kayıtlı .. TD..plakalı kamyon ile nakliyesi sırasında kamyonun devrilmesi sonucu hasara uğradığını, sigortalısına hasar bedelinin ödendiğini, ileri sürerek 56.227 TL'nin 25.05.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının sigortalıya yaptığı ödemenin hatır ödemesi olduğunu, ödemeye dayanak poliçenin 18.03.2011 tarihinde saat 09.35' te tanzim edildiğini, kazanın ise 18.03.2011 tarihinde saat 06.45'te poliçe düzenlenmeden evvel meydana geldiğini, davacı ile sigortalı arasında düzenlenen 02.06.2010 tarihli nakliyat abonman sözleşmesi uyarınca sigortalı sigortasını yaptıracağı sevkiyatlardan haberdar olur olmaz bu sevkiyatla ilgili detayları en seri şekilde sigortacıya bildirmekle yükümlü olduğunu, kazaya karışan aracın sevkiyatı 17.03.2011 tarihinde başlamasına rağmen poliçe 18.03.2011'de düzenledndiğini, her ne kadar nakliyat abonman sözleşmesinde sigortalı elinde olmayan nedenlerle bir partinin ihbar edilmemesi ya da geç ihbarı halinde dahi bu sevkiyatların teminat altında olacağı belirtilmiş ise de somut olayda böyle bir durum bulunmadığını, dava konusu sevkiyata ilişkin poliçenin geç düzenlenmesi sigortacı ya da sigortalının ihmalinden kaynaklandığını, sovtaj bedeli doğmasına rağmen ürünün tamamı imha edildiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, 17/03/2011 tarihinde 17:43'de gönderilen faks ile kazaya karışan .. TD.. plakalı aracın ve sigorta güvencesi altına alınan diğer araçların sevkiyat bilgilerinin sigorta şirketine aktarıldığı, davacı sigorta şirketi yetkilerince ertesi sabah 09:35'de poliçe düzenlendiği göz önüne alındığında davacı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin hatır ödemesi olarak değerlendirilemeyeceği, kazanın meydana gelmesinden 1 gün önce davacı sigorta şirketinin sigortalısının sevkiyat bilgilerini gönderdiği, gönderdiği saatin akşam saatleri oluşu, poliçenin ertesi sabah erken saatlerde düzenlenmiş olduğu, davacı sigorta şirketinin kendi sigortalısına karşı sorumluluğunun başladığı, bu sorumluluğuna istinaden ödeme yapıldığı, Mülga TTK 1301 maddesi kapsamında halefiyet hakkının doğduğu, gerekçesi ile davanın kabulüne, 56.227,00 TL alacağın ödemenin yapıldığı 25/05/2011 tarihinde işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışına kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.2- Dava konusu peynir emtiası 05.04.2011 tarihli tutanak ile depoda imha edildiği belirtilmiş ise de, davalı bilirkişi raporuna itirazında yan yatan kamyonun kasasında bulunan ambalajından çıkmamış peynirlerin tamamen imha edilemeyeceği, malın önemli bir bölümünün hasarsız olduğunu ve değerlerinin düşülmesi gerektiğini iddia etmiş, bu husus gıda mühendisi bilirkişinin görüşünü gerektirdiği halde mahkemece bu savunma üzerinde durulmadan sigorta hukuku uzmanının raporuna göre tazminatın tahsiline karar verilmiştir. Davalının savunmasına ilişkin olarak gıda mühendisi bilirkişi ile birlikte rapor sunan sigorta hukuku uzmanı bilirkişiden birlikte rapor alınması gerekirken eksik inceleme sonucu karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.