Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5692 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16710 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : KAĞIZMAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/02/2013NUMARASI : 2010/160-2013/77Taraflar arasında görülen davada Kağızman Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/02/2013 tarih ve 2010/160-2013/77 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Hesna düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin Kağızman İlçesi Bulanık Köy'ünde .Ada . ve. parselde kayıtlı kayısı bahçesi niteliğinde taşınmazları bulunduğunu, bu taşınmazlarını Groupama Sigorta şirketine sigortalattığını, 2010 yılı Nisan ayı sonlarında don olayı nedeni kayısıların meyve bağlama döneminde zarar gördüğünü, buna ilişkin tespit yaptırdığını, ileri süreek 7.500 TL'nin yasal faizi ile tahsilini talep ve dava etmiş, 07.08.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam 9.224 06 TL'nin faizi ile tahsilini istemiştir.Davalı vekili, sigortalı ürünlerde teminat kapsamında bir don hasarı bulunmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının sahibi bulunduğu kayısı ağaçlarında meydana gelen hasarın, meyve bağlama döneminde meydana geldiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 9.224,06 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Somut uyuşmazlıkta, davanın dayanağını oluşturan sigorta poliçesinde 1491 nolı Kötek Tarım Kredi Kooperatifi "Dain-Mürtehin" olarak gösterilmiştir. Bu durumda Tarım Kredi Kooperatifi'nin rehin hakkı bulunduğundan, sigortadan tazminat talep etme hakkı da öncelikle ona ait olup, sigortalı ancak lehine rehin verilen alacaklının açık muvafakatini almak şartıyla ve kendi menfaati de zedelendiği takdirde tazminat isteme hakkına sahip olur. Buna göre mahkemece, asıl dava ve talep hakkına sahip dava dışı Kooperatiften alınmış, açılan davaya muvafakat veya icazetleri olduğuna dair gerekli belgeyi sunması için davacı tarafa süre verilmesi ve bu usulü eksiklik tamamlandığı takdirde işin esasına girilmesi gerekirken, davacının aktif taraf sıfatının (husumet) varlığına ilişkin olan ve mahkemece re’sen göz önünde bulundurulması gereken bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde uyuşmazlığın esasına girilerek anılan poliçeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir. 2- Bozma neden ve şekline göre davalının uyuşmazlığın esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.