Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5687 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4713 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09/12/2015 tarih ve 2015/759-2015/774 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 21.242 TL'nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK'nın 3156 sayılı kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, ... yöneticilerinin, 1990'lı yıllardan itibaren yatırılan paranın her istendiği an geri ödeneceği ve yüksek faiz verileceği garantileri ile binlerce kişiden para topladıklarını, müvekkilinden de üzerinde "..." ibaresi bulunan bir belge karşılığında 15.000 DM tahsil edildiğini ileri sürerek, davacının davalı şirketlerle geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, 15.000 DM (7.669,38 Euro) karşılığı 13.805 TL'nin temerrüt faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, zamanaşımı def'inde bulunmuş, davanın esasına ilişkin olarak da davacının ortak olduğunu, koyduğu sermayeyi geri isteyemeyeceğini, davalı ... ve ...'ye husumet düşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, bozma ilamına uyularak oluşan usuli kazanılmış hak karşısında taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı, somut olayda para toplama amacının güdüldüğü, davacının zararından davalı şirketler ve şirket yöneticisinin haksız fiil hükümleri uyarınca sorumluluklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacıyla davalı .... arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, 13.805 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalılar .... ve ... vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Davacı vekili, alacağın avans faiziyle tahsilini talep etmiştir. Dairemizin ilk bozma ilamıyla eksik inceleme nedeniyle davanın reddi kararı bozulmuş, bozmaya uyularak verilen ikinci kararda davanın kısmen kabulü ile alacağın kanuni faiziyle tahsiline karar verilmiştir. İkinci kararı davacı vekili temyiz etmemiş, karar düzeltme kararından anlaşıldığı üzere sadece davalılar ... ve davalı .... vekilinin temyizi üzerine karar, yine eksik araştırma gerekçesiyle bozulmuştur. Bu durumda, ikinci bozma öncesi verilen tahsil hükmü davacı tarafça temyiz edilmediğinden faiz türü yönünden davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Böylece, mahkemece, alacağın kanuni faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken talep gibi avans faiziyle tahsil hükmü kurulması hatalı olmuş, kararın davalılar ... ve. yararına bozulması gerekmiştir.3-Davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dairemizin ilk bozma ilamıyla eksik inceleme nedeniyle davanın reddi kararı bozulmuş, bozmaya uyularak verilen ikinci kararda davalı .... yönünden davanın husumet sebebiyle reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İkinci kararı davacı vekili temyiz etmeyip karar düzeltme kararından anlaşıldığı üzere .... dışındaki diğer davalılar vekili temyiz etmesi nedeniyle ikinci bozma öncesi .... hakkında verilen husumetten red kararı kesinleşmiştir. Bu durumda, mahkemece, hakkındaki husumetten red kararı kesinleşen davalı .... yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gerekirken bu davalı hakkında da davanın kabulüne dair hüküm kurulması yerinde görülmemiş, kararın temyiz eden davalı .... yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı .... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar ... ve .... yararına BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı .... yararına BOZULMASINA, temyiz harcı davacıdan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalılara iadesine, 25/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.