MAHKEMESİ : İSTANBUL 16. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 07/02/2013NUMARASI : 2011/341-2013/40Taraflar arasında görülen davada İstanbul 16. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07/02/2013 tarih ve 2011/341-2013/40 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalı ile aralarında personel taşımacılığı konusunda anlaşma yapıldığını, davalı ile bir yılı aşkın süre ile çalışıldığını, son iki aylık parasının ödemediğini, yaptığı iş karşılığında faturaları keserek davalıya teslim ettiğini, ancak davalının bunları ödemediğini, davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının bu icra takibine 990 TL para yatırdığını geri kalan kısmına ise haksız ve kötü niyetle itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %40'ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının davasını kabul etmediklerini,davalı şirket ile davacı arasında ticari ilişki sebebi ile aralarında cari hesaba dayalı olarak borç alacak ilişkisinin kalmadığını, davalının davacıya olan borcunu icra dosyasına ödediğini ve bu suretle borcunu kapattığını savunarak davanın reddi ile %40'dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; 31/07/2009 tarihli, 11 nolu ve 2.507,90 TL'lik faturanın dosyaya sunulmuş olduğu, bahse konu faturanın hizmet süresi içinde kaldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davalının takip dosyasına vaki itirazının 2.507,90 kısım için iptaline, bu kısım için takibin devamına karar verilmiştir.Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava, İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesi uyarınca açılmış bulunan itirazın iptali davası olup, davacı takibe dayanak olarak 31.05.2010 tarihli 59 nolu fatura ile 30.06.2010 tarihli 61 nolu faturaları göstermiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda takibe konu bu fatura bedellerinin ödendiğinin anlaşılmış bulunması karşısında davalının yaptığı kısmi ödeme de nazara alınarak itirazın iptali davasının reddine karar vermek gerekirken, takip konusu yapılmayan fatura nazara alınarak karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.2- Öte yandan, kabule göre de; dava değeri 2.195 TL olup, bu miktar üzerinden harç yatırılarak dava acılmış olmasına rağmen talep aşılarak 2.507,90 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir..SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.