Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5356 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3711 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 16/05/2013NUMARASI : 2013/431-2013/212Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/05/2013 tarih ve 2013/431-2013/212 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, taraflar arasında franchise sözleşmesinin bulunduğunu, davalı tarafın sözleşmeye aykırı hareket etmesi sebebiyle zararının oluştuğunu iddia ederek, 168.325,00 TL'nin reeskont faiziyle birlikten davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; bir davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde incelenmesi için uyuşmazlığın her iki taraf yönünden de ticari iş niteliğinde ya da TTK.'nın 4.maddesinde öngörülen koşulları taşıyan uyuşmazlık niteliğinde bulunması gerektiği, dava konusu olayda bu koşulların bulunmadığı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın talep halinde ve karar kesinleştiğinde İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan yatırımcı franchise ana sözleşmesi başlıklı sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Franchise sözleşmesi hukukumuzda herhangi bir kanunda düzenlenmediği gibi, bu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklar, her ne kadar TTK'nın 4. maddesinde sayılan tarafların sıfatına bakılmaksızın ticaret mahkemesinde görülmesi gereken işlerden değilse de; tarafların tacir olması veya uyuşmazlık her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması halinde davaya Ticaret Mahkemesinde bakılması gerekeceği tartışmasızdır. Bu itibarla; davacının tacir olup olmadığı incelenip, buna göre görev hususunun karar bağlanması gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.