Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 532 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6545 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ SIFATIYLA)Dava, haksız rekabet ve markaya tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerinden ibarettir. Mahkemece yukarda tarih ve numarası verilen karar ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya Dairemize gönderilmiş olup, bu aşamada davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ...’nın, yerel mahkemenin 28.12.2012 tarihli yazısı ekinde gönderilen aynı tarihli müşterek imzalı dilekçeleri ile karşılıklı olarak davadan ve temyiz isteminden feragat ettiklerini bildirdikleri gözlenmiş olmakla, dosya re’sen ele alındı, gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri niteliktedir. Davadan feragat karar kesinleşinceye değin yapılabilir ve HMK’nun 307 vd. maddeleri uyarınca yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Davacı yanın davasından, karşı tarafın ise temyiz hakkından birlikte feragatleri halinde, öncelikle, davadan feragate ilişkin bir değerlendirme yapılması gerekmektedir. Bu öncelik dairesinde yapılan incelemede davacı vekilinin vekaletnamesinde HMK’nun 74. maddesine uygun biçimde feragat için özel olarak yetkilendirilmiş olduğu gözlenmiştir. Bu durumda, davacı vekilinin davadan feragate ilişkin beyanının sonuç doğurucu nitelikte olduğu anlaşılmış olmakla, Yargıtay İBK??nun 11.4.1940 gün ve 70 sayılı ve HGK’nun 21.11.1981 gün ve 1981/2-551 sayılı kararları uyarınca davadan feragate ilişkin bir hüküm verilmesini teminen yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, davacı vekilinin temyiz isteminden feragatinin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına, 11/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.