MAHKEMESİ : .................... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 23/02/2015NUMARASI : 2013/379-2015/72Taraflar arasında görülen davada ............. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 23/02/2015 tarih ve 2013/379-2015/72 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyanın incelenmesinde duruşma için gerekli tebligat giderinin yatırılmamış olması nedeniyle 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK'nın 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ............................. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi M.....S.....H.....’nın dava dışı kolektif şirketin 1/2 hissedarı iken vefat ettiğini, müvekkillerinin şirket ortaklığını sürdürmek istemediklerini ileri sürerek, M.... S.....’ye ait hissenin dava tarihi itibariyle değerinin belirlenerek müvekkillerine ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, şirket ana sözleşmesinde ortağın ölümü halinde mirasçılarla şirketin devam edeceğine ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığını, bu nedenle murisin vefatı ile birlikte şirketin son bulduğunu, dava tarihine kadar hisse değerinin istenmesinin mümkün bulunmadığını savunarak, davanın reddine, karşı dava olarak da, kolektif şirketin feshini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda; iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı tarafından borç verildiği ileri sürülen paranın, gerçekten şirketin mal varlığına girdiği ve geçerli bir borç olduğu kanıtlanamadığı, dolayısıyla davalının şirkete 33.615.009.206 ETL borç verdiğine dair kayıtlar dikkate alınmaksızın ve gerçek borç kabul edilmeksizin hesaplama yapılmasına dikkat edilerek ve yeniden değerleme kuralları çerçevesinde davacıların dava tarihi 12/06/2007 tarihi itibariyle pay değerlerinin hesaplandığı, yargılama sırasında 12/08/2010 tarihinde davacı B.. H.. hissesine mahsuben 1.456,50 TL ödeme yapıldığı davalı vekilnce ibraz edilen belgeden anlaşıldığı ve bu durumun hesaplamada ./..dikkate alındığı gerekçesiyle, davacı-karşı davalıların davasının kısmen kabulü ile; davacı O.......... için 7.515,57TL, davacı B..... için 6.059,07TL, davacı Nursen için 5.010,038TL olmak üzere toplam 18.585,02TL alacağın 12/06/2007 dava tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı-karşı davacıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı-karşı davacının davasının kabulü ile ;davacıların murisi M...... S...... H...... ve H.. H..'nın ortağı olduğu H......... Yapı Malzemeleri Ticaret Kollektif Şirketi'nin feshine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.2- Dava, kollektif şirket ortağının ölümü sonrası bu ortağın mirasçılarının ortaklıktan çıkma payının tespit ve tahsiline ilişkindir. Dairemizin kökleşmiş uygulamalarına göre ortağın ayrılma payının hüküm tarihine en yakın tarih itibariyle gerçek değerinin belirlenmesi menfaatler dengesine en uygun çözüm olarak kabul edilmiş ise de, somut olayda, davacılar vekili, dava dilekçesinde bir ayrılma payı belirlemeyip, mirasçıların paylarının dava tarihi itibariyle gerçek değerinin belirlenerek tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Buna göre, davacıların murislerine ait hisselerin dava tarihi itibariyle gerçek değerinin, ortağı olunan Kollektif Şirketin aktif ve pasiflerinin dava tarihi itibariyle gerçek değerinin tespiti ile gerçek pay bedelinin bulunması ve bu bedele hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile uyarlama şeklinde belirlenmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 11/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.