Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5313 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8956 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ......... FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/03/2015NUMARASI : 2013/86-2015/62Taraflar arasında görülen davada ........ Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/03/2015 tarih ve 2013/86-2015/62 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ........ tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; davalı adına ...... nezdinde tescilli 2010/08080 no'lu "........." isimli faydalı model belgesinin yenilik özelliğine sahip bulunmadığı, daha önceki tarihlerde kamuya sunulmuş olduğu ve yine davalı adına ........ nezdinde tescilli 2010/66166 no'lu "......." ibareli markanın malın niteliğini ve cinsini göstermesi ve ticaret alanında herkes tarafından ürünün adı olarak kullanılması nedeni ile marka olarak tescil edilemeyeceğini ileri sürerek tescilli markanın ve faydalı model belgesinin hükümsüzlüklerine ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, hükümsüzlük nedeni olarak ileri sürülen iddiaların soyut ifadeler olduğunu, markanın bileşik markalardan olduğunu ve ayırt ediciliğinin bulunduğunu, nitelik ve cins bildirmediğini, faydalı model belgesine ilişkin olarak da yenilik niteliğine sahip olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının 2010/66166 tescil numaralı “.....” markasının 22.12.2011 tarihinde 21. sınıfta tescil edildiği, tescilli markanın "........" aparat üzerinde kullanıldığı, markanın "....." ve "....." ibarelerinin birleşiminden meydana geldiği, "......" ibaresine "....." ibaresi eklenerek ayırt edicilik sağlandığı, bu sebeple her ne kadar markada yer alan "....." ibaresi ayırt edici nitelikte olmasa da "....." ibaresi ile bir araya geldiğınde markanın ayırt edicilik kazandığı, 556 sayılı 7/c bakımından cins, çeşit, vasıf arz etmediği gibi 7/d kapsamında jenerik isim de olmadığı gerekçesiyle davalının 2010/66166 nolu "......" markasının hükümsüzlüğüne dair davanın reddine; davalı şirketin 2010/08080 başvuru nolu faydalı model belgesi almış ve ..... ve ..... ayrıştırma aparatı ürününü kendi adına tescil ettirmiş olduğu, ancak davaya konu olan bu ürünün İsrail menşeli bir firmanın ürünü olduğu, ayrıca konu ile ilgili ..... patentinin de bulunduğu, ..... 04.10.2010 tarihli faydalı model başvurusuna konu buluşun başka ülkelerde önceden kullanıldığı gerekçesiyle davalı adına ....... de kayıtlı olan TR 2010 08080 sayılı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı adına tescilli marka ve faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Hükümsüzlüğü istenen davalı markası 2010/66166 sayılı “....."nden oluşmaktadır. Uyuşmazlık konusu marka, 21. sınıfta nar taneleri ve suyu ayrıştırma aparatı için tescil edilmiştir. Mahkemece, dava konusu markanın “.....” ve “....” ibareleri birleştirilmesi suretiyle ayırt edici işaret haline geldiği ve aynı zamanda jenerik ad olmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de, 556 sayılı KHK'nin 7/1-c bendi uyarınca bu işaretin tasviri nitelikte ve tescil engeli olarak kabul edilebilmesi için doğrudan üzerinde kullanılacağı mal ve hizmeti tanımlayan işaret vasfında olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davaya konu marka “......”nden oluşmaktadır. Hernekadar, narmatik ibaresi “.....” ve “......” kelimelerinin birleştirilmesinden türetilmiş ise de, cins ve vasıf belirten türetme kelime markalarının birleştirildiği ibarelerden bağımsız bir işaret haline gelmesi ve ayırt edici niteliğinin de bulunması gerekir. Oysa, dava konusu markada yer alan “......” kelimesi, üzerinde kullanılacağı emtia bakımından amaç belirttiği gibi “......” kelimesi de yaygın kullanım itibariyle hızlı çalışma yöntemini tanımlamaktadır. Bu durumda nar taneleri ve suyu ayrıştırma aparatı bakımından dava konusu ibarenin türetme kelime markası olsa dahi, üretim şeklini belirten ve bu haliyle 556 sayılı KHK'nin 7/1-c bendindeki cins, vasıf, amaç gibi doğrudan karakteristik özellik içeren tasviri işaretlerden olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece davalıya ait 2010/66166 sayılı “.........” markasının 556 sayılı KHK'nin 7/1-c bendi ve 42. maddesi uyarınca hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle bu yönden davanın reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.