Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5302 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14489 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : ......... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 04/04/2013Taraflar arasında görülen davada .............. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/04/2013 tarih ve 2012/605-2013/132 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin Türk ve yabancı bayraklı gemilere yedek parça, kumanya ve sarf malzemeleri tedarik eden bir şirket olduğu, müvekkili şirketin bu kapsamda .............................. isimli gemiye 2009 yılı Nisan ve Mayıs aylarında İstanbul Limanı ve Tuzla Tersaneler Bölgesi'nde müteaddit kere çeşitli yedek parça ve sarf malzemeleri tedarik ettiğini, mezkur levazım siparişine konu yedek parça ve sarf malzemelerinin gemiye teslim edildiğine ilişkin gemi kaptanı ve gemi kaptanını temsilen gemi 2. kaptanı imzasını ve gemi mührünü taşıyan faturalar düzenlendiğini, yapılan sipariş ve teslimlerden gemi yöneticisi 2. davalı ile gemi donatanının birlikte sorumlu olduğunu ileri sürerek davalı gemiye teslim edilen sipariş konusu malların bedeli olan 22.938,86 EURO alacağın dava tarihinden itibaren yürütülecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte aynen veya fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığının davalıdan tahsilini, davalı Silkeborg isimli gemi üzerinde kanuni gemi alacağı rehin hakkının tanınmasını, tedbir kararının hüküm kesinleşinceye kadar devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, yetki itirazında bulunmuş ve fatura tarihlerinde geminin ......'a kiralanmış olduğunu, fatura bedellerinden de Sonar'ın sorumlu olması gerektiğini, donatanın sorumlu tutulamayacağını, ayrıca dava konusu alacağın gemi alacağı olmadığını ve gemi alacaklısı hakkını vermediğini, fatura üzerindeki faiz şartının geçersiz olduğunu savunarak davanın usulden ve esastan reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüöm dosya kapsamına göre; Türk Mahkemeleri'nin ve Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi'nin geminin son demirleme ve bağlama limanı Gemlik Bursa olduğundan yetkili olduğu, dava konusu alacağın davacı lehine gemi alacaklısı hakkı verdiği, ticari defter ve dosya kapsamına göre; davalı alacağının davalı gemiye sipariş edilen ve satılan ve davalı gemi mühürü ile kaptanı tarafından mühürlenip imzalanarak sevk irsaliyeleriyle teslim alınan ve faturalar doğrultusunda davalıya teslim edilen fatura konusu malzemelerin bedeli olarak dava tarihi itibari ile 21.529,09 EURO davacının davalılardan alacaklı olduğunun kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 21.529,09 EURO alacağın 22.03.2010 dava tarihinden itibaren yürütülecek euro-döviz cinsinden kamu bankalarına açılan ve 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek banka mevduat hesabı ile birlikte aynı veya fiili ödeme tarihindeki TCMB'nin Euro-döviz kuruna uyguladığı efektif alış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ait istemin reddine, kabul edilen alacak miktarı üzerinden davacı şirket lehine ............................... Gemisi üzerinde kanuni rehin hakkı tanınmasına ve teminat mektubu üzerine kaydırılan ihtiyati tedbirin hüküm kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.1- Dava, gemi alacağı iddiasına dayalı alacağın tahsili ve gemi üzerinde kanuni rehin hakkı tesisi istemine ilişkindir.Davacı, dâva dilekçesinde davalı olarak “...............” isimli gemi donatanı ...........................................l'yi göstermiş olup davalılar cevap dilekçelerinde; dâva konusu alacağın varlığının iddia edildiği tarih itibariyle dâva konusu geminin dosyaya sunulan gemi kiralama sözleşmesi ile dâva dışı .................... şirketine kiraya verildiğini, dâvacının alacağına dayanak olarak sunduğu faturalarda dâva dışı bu şirketin isminin geçtiğini, borçtan şahsen sorumlu olmadıklarını savunmuşlardır. Gerçekten davacının sunduğu faturalar incelendiğinde faturalar üzerinde .................... şirketinin kaşesi ve kaptanın imzası bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece bu savunma üzerinde durulup dosyaya sunulan tüm deliller ve faturalar dikkate alınarak davalıların davacının iddia ettiği alacak karşısındaki sorumluluklarının ayrı ayrı tartışılması ve gerekçelendirilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirme neticesinde davalıların borçtan sorumlulukları cihetine gidilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Kabule göre de; davalılar zamanaşımı def’inde bulunmuş olmalarına rağmen bu konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmemiş olması da doğru olmamıştır.3-Bozma sebep ve şekline göre davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamasında incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığna, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 11/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.