Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5198 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 3451 - Esas Yıl 2007





Taraflar arasında görülen davada (Ankara Onbirinci Sulh Hukuk Mahkemesi)'nce verilen 23.11.2006 tarih ve 2004/1037-2006/1843 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı şirketin Viyana çıkışlı konteyner halindeki İstanbul gönderilerinin davacı şirket tarafından taşındığını, davalı şirketin demoraj ve konteyner hasar tamiri nedeniyle düzenlenen faturaları ödemediğini, her bir konşimento için ayrı düzenlenen "Geçici Kabul Taahhütnamesi"nde hasar bedellerinin karşılanacağının belirtildiğini, 08.04.2004 tarihinde düzenlenen "Depo Taahhütnamesi" ile de bu hususun ayrıca teyit edildiğini, tahakkuk ettirilen alacağın tahsili için yapılan icra takibinin itirazla durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 inkar tazminatı hükme-dilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ise, davasını alacağa hasretmiştir. Davalı vekili, davalıya ait olan malların taşındığı konteynerlerin dava dışı Ö... Nakliyat Kara Taşımacılığı A.Ş.'ye ait olması sebebiyle hasar bedelinin isteme hakkının da bu şirkete ait olduğunu, davalının hasar bedelinden sorumlu olmadığını, demoraj bedelinin talep edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı aleyhine yapılan icra takibinin icra mahkemesi tarafından iptal edilmesi üzerine bu davanın alacağa hasredildiğini, kontey-nerlerdeki hasarın davalı tarafından taahhütname ile üstlenildiği, demoraja ilişkin talebin ise kanıtlanılmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 1.716,06 YTL'nin davalıdan tahsiline, fazlaya yönelik talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, demoraj ücreti ile konteynere verilen zararın tazmini için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. HUMK'nın 83. maddesine göre ıslah, taraflardan birinin yapmış olduğu usul işleminin tamamen veya kısmen düzeltilmesidir. Kural olarak, ıslah tek taraflı ve açık bir irade bildirimi ile yapılır. Islahın tamamlanması, karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. İki taraf da oturumda hazır ise, ıslah sözlü de yapılabilir. Dava, tamamen ıslah edilebileceği gibi, kısmen de ıslah edilebilir. Somut uyuşmazlıkta, davacı 23.11.2006 tarihli oturumda İcra Hukuk Mahkemesi tarafından takibin iptaline karar verilmesi üzerine, görülmekte olan itirazın iptali davasının talep sonucunu tamamen değiştirerek davasını alacak davasına hasretmiştir. Bu durumda mahkemece, vekaletnamesinde ıslaha ilişkin yetki bulunmayan davacı vekilinin davasını tamamen ıslah edemeyeceği ve duruşma tutanağındaki ifade şeklinden usulüne uygun bir şekilde yapılmış ıslahın bulunmadığı gözetilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17.04.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.