MAHKEMESİ : SİLİFKE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 03/05/2013NUMARASI : 2011/501-2013/458Taraflar arasında görülen davada Silifke 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/05/2013 tarih ve 2011/501-2013/458 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin 10.07.2011 tarihinden itibaren Silifke Belediyesi tarafından ruhsatlı vergi mükellefi olduğunu, 2001 tarihinden bu yana balıkçılık yaptığını, Silifke Balıkçılık ismini başlangıç tarihinden itibaren kullanmakta olduğunu, halihazırda faaliyetinin bu unvanla devam etmekte olduğunu, Silifke Belediyesi’nin bütün balıkçı esnafını bir araya toplamak için kapalı pazar yeri projesini hayata geçirdiğini, bütün balıkçı esnafının bu pazar yerinde bir araya toplandığını, müvekkilinin de “Silifke Balıkçılık” tabelasını asarak kendisine tahsis edilen yerde kiracı olarak faaliyetine devam ettiğini, yan tarafında evvelden “Silifke Olta ve Ağ Balıkçılık Derneği” adı altında faaliyet gösteren derneğin taşındığını, taşındıktan itibaren “Silifke Balıkçılık Limited Şirketi” adı altında tabela asıldığını, müvekkilinin Türk Patent Enstitüsü’ne 22.02.2010 tarihinde marka tescili için müracaat ettiğini, talep ettiği “M.. Ç.. Silifke Balıkçılık” ibaresinin uygun bulunarak on yıl süre ile tescil edildiğini, davalının, müvekkilinin markasını kullanarak şirketine haksız kazanç sağladığını, bu nedenle davalının bu şekilde haksız kazanç sağlamasının önlenmesine ve kullanılan tabelanın kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının mahkeme nezdinde önce tespit talebinde bulunduğunu, yapılan tespit sonunda davacının dilekçesini tamamen değiştirerek aynı esas numarasına yeni bir dilekçe verdiğini, davacıya bu yönde süre ya da yetki verilmediği halde davacı tarafından yeniden dilekçe sunularak taleplerinin arttırılmasının usul ve yasalara aykırı olduğunu, davacının davaya konu dilekçesinde bahsettiği markasını “M.. Ç.. Silifke Balıkçılık” olarak aldığını, dükkanına ise tabelayı büyük puntolarla "Silifke Balıkçılık", küçük puntolarla ise “M.. Ç..“ olarak yazdığını, bu tabelanın dahi davacı tarafın açtığı davada kötü niyetli olduğunun açık bir göstergesi olduğunu, davacının kendisinin dahi Türk Patent Enstitüsü’nden aldığı markayı tabelasında kullanmadığını, davacının tescil ettirdiği marka ile müvekkili şirketin isimlerinin hiç bir benzerliği olmadığını, davacı tarafın tescil ettirdiği bir marka ismi olduğunu, davalı müvekkilinin ise bir şirket olduğunu, davaya konu isimlerin birbirinden çok farklı olduğunu, karışıklığa yol açmak isteyenin davacı taraf olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma,benimsenen bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ve davalının Silifke Belediyesi yeni pazar yerinde balıkçılık yaptıkları, davacının kendisi adına 22.02.2010 tarihinden geçerli olmak üzere "M.. Ç.. SİLİFKE BALIKÇILIK" ibareli markayı tescil ettirdiği, davalının “SİLİFKE BALIKÇILIK LİMİTED ŞİRKETİ“ unvanını Ticaret Sicil Gazetesi’nde 08.02.2006 tarihinde yayınlayarak ticaret siciline tescil ettirdiği, uyuşmazlığın davalının "SİLİFKE BALIKÇILIK LİMİTED ŞİRKETİ" şeklindeki ticaret unvanını işyeri tabelasında kullanmasının, davacının "M.. Ç.. SİLİFKE BALIKÇILIK" ibareli markasına tecavüz oluşturup oluşturmadığı noktasında toplandığı, davacı taraf adına tescilli markada yer alan “SİLİFKE BALIKÇILIK” ibaresinin esaslı unsur olduğu, marka sahibi davacının markasını ,balıkçılık sektöründe başkası tarafından kullanıldığının tespiti halinde bunu engelleme hakkı bulunduğu, davalının "SİLİFKE BALIKÇILIK San. Tic. Ltd. Şti." olarak kullandığı tabelada "SİLİFKE BALIKÇILIK" ibarelerini öne çıkartmak suretiyle markasal kullanıma dönüştürdüğü, davalının ticaret unvanını Ticaret Sicili’ne tescil edildiği şekli ile tabelasında kullanmadığı, "SİLİFKE BALIKÇILIK" ibarelerinin dikkat çekici büyüklükte ve unvanda bulunan diğer unsurlardan farklı şekilde kullandığı, bu haliyle davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının ''SİLİFKE BALIKÇILIK San. Tic. Ltd. Şti.'' kullanımının davacı taraf adına tescilli ''M.. Ç.. SİLİFKE BALIKÇILIK'' ibareli markaya tecavüz teşkil ettiğinin tespiti ile, vaki tecavüzün ve haksız rekabetin meni ile, bu şekilde kullanılan tabelanın kaldırılmasına karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava; tescilli marka hakkına tecavüzün tespiti ve men’i istemine ilişkin olup; davacı,tescilli markasının davalı tarafa ait işyerinde “SİLİFKE BALIKÇILIK San. Tic. Ltd. Şti.” şeklinde kullanıldığı iddiası ile işbu davayı açmıştır. Davalının işyerinde kullanılan ibarenin bir şirkete ait olduğu ve aynı zamanda ticaret unvanı olduğu anlaşılmaktadır. Markaya tecavüz, şirket tarafından yapılmış ve davalının kişisel bir eylemi değil ise davalının bu davada hasım olamayacağı tabiidir. Mahkemece re’sen nazara alınması gereken husumete ilişkin bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde uyuşmazlığın esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2- Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin uyuşmazlığın esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.