Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5162 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 13657 - Esas Yıl 2008





Taraflar arasında görülen davada İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 18.04.2008 tarih ve 2007/12 - 2008/96 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin ressam Mahmut'un yasal mirasçısı olduğunu, davalının "1800'lerden günümüze zamanın belleği Resim Koleksiyonu Sergisi 68. yıl H... Bank" başlıklı katalogda eser sahibine ait olmayan sahte tabloyu kullandığını ileri sürerek, davalı tarafından sergide kullanılan eserin Mahmut'a ait olmadığının ve davalı tarafın eyleminin haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespitini, 5.000 YTL manevi tazminatın davalıdan tahsilini, davalıya ait katalogdan tablonun çıkartılmasını, kararın ilanını, dava konusu tablonun varsa çoğaltılmış örneklerinin davacıya teslimini, benzeri nitelikte eserlerin yayınlanmasının durdurulmasını, yasaklanmasını, dava konusu tablonun davacıya teslim edilmemesi durumunda el konularak imhasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili tarafından sergilenen tablonun sahte olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı tarafından "1800'lerden günümüze zamanın belleği Resim Koleksiyonu Sergisi 68. yıl H... Bank" başlıklı katalogun 72. ve 73. sayfalarında sergilenen Mahmut imzalı tablonun eser sahibine ait olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, tablonun Mahmut'a ait olmadığının ve davacının eserden kaynaklanan haklarına tecavüz ettiğinin tespitine, 5.000 YTL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, söz konusu eserin davalının yayınladığı katalogdan çıkartılmasına ve kararın ilanına karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ye belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, dava konusu "natürmort" adlı yağlı boya güzel sanat eserinin davacının murisi ressam Mahmut'a ait olmadığının ve tablodaki murisin imzasının da taklit olduğu belirtildiğinden, söz konusu tablonun davalı tarafça teşhiri ve katalogda yayınlanması eylemi 5486 sayılı FSEK uyarınca eser sahipliğinden kaynaklanan hakların ihlalini oluşturmayacağından mahkemenin bu yöne ilişkin gerekçesi yerinde değil ise de; davacının murisine ait olmayan tabloda, murisin imzası atılmak suretiyle TMK'nun 2 ve BK'nun 49. maddelerinden kaynaklanan davacının kişilik haklarının ihlal edildiği anlaşıldığından manevi tazminata hükmedilmiş bulunması sonucu itibariyle doğru olduğundan, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Ancak, dava dilekçesinde murise ait olmayan yağlı boya tablonun teşhiri ve katalogda çoğaltılıp yayınlanması eyleminin davacının haklarına tecavüz oluşturduğu iddia edilip, sonuçlarının ortadan kaldırılması talep edilmiştir. Mahkemece dava konusu "natürmort" adlı eserin davalının yayınladığı katalogdan çıkartılmasına karar verilmekle yetinilmiştir. Oysa, davalının eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu belirlendiğine göre, dava konusu tablonun da içerisinde yer aldığı davalı tarafa ait katalogun toplattırılması talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmadığı gibi, söz konusu tablodan murisin imzasının silinmesi suretiyle tecavüzün önlenmesinin mümkün olup olmadığı hususunda bilirkişilerden alınacak ek rapor ile değerlendirme yapılarak tecavüzün sonuçlarının ortadan kaldırılması talebi hakkında bir karar verilmemiş olması da doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.