Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5120 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10851 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14.05.2015 tarih ve 2014/366-2015/458 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar .... ile ... vekilleri ve ihbar olunan ... vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 03.05.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ..., davalı .... vekili Av. ..., fer'i müdahil ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davacının 60.500,00 TL'sini ... ... Şubesi yöneticilerinin yönlendirmesi ile talimatı da olmadan off-shore banka havale edildiğini öğrendiğini, ...'nin 21/12/1999 tarihli kararnamenin eki karar ile fona devredildiğini, fon yönetim kurulunun 26/01/2001 tarihli kararı ile bankanın .... bünyesinde birleştirilmesine karar verildiğini, .... hisselerinin ...'a satış ve devrine ilişkin sözleşmenin 09/08/2001 tarihinde imzalandığını, son olarak ...'nin davalı ...'ye devredildiğini, ihtara rağmen davacının parasının ödenmediğini ileri sürerek, 63.000,00 TL'nin 16/12/1999 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili, hisse devir tarihinden önceki işlemlerden kaynaklanabilecek her türlü borcun ... tarafından üstlenilmesi sebebiyle, bankanın sorumlu olmadığını savunmuştur. Davalı ... vekili, davada zaman aşımı süresinin sona erdiğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini savunarak, davanın husumet yönünden, zaman aşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddini, aksi halde esas yönünden reddini istemiştir. İhbar olunan ... vekili, ...'ye devrolunan bankaların off-shore hesapları nedeniyle zarara uğrayan mudilerin açmış olduğu davalarda ...'nin borcu üstlendiğini, bu nedenle uyuşmazlığın asıl muhatabının ... olduğunu savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulüne, 55.474,93 TL'nin 16/12/1999 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalılar .... ile ... vekilleri ve ihbar olunan ... vekili temyiz etmiştir.1- Bir davada kararı temyiz etme hakkı, yalnız taraflara veya hüküm ile kendisine mükellefiyet yüklenen veya bir hakkı ihlal edilen kimseye veyahut kanunun açıkça belirttiği mercilere aittir. Temyiz isteminde bulunan ... talebe konu davada ihbar olunan konumundadır. İhbar eden tarafın temsilcisi olarak davaya katılmamıştır. Karar başlığında davalı olarak gösterilmemiş, aleyhine de hüküm kurulmamıştır. O halde, ihbar olunan ... vekilinin kararı temyiz etmede hukuki yararı bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı .... vekili ve davalı ... vekilinin aşağıdaki (3) numaralı bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 3- Dava, davacı tarafından banka hesabına yatırılan paranın off-shore hesabına aktarıldığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Davacının ... ... Şubesi'nde bulunan mevduatının 25.08.1999 tarihinde 56.874,98 TL'lik kısmının vadeli hesaba aktarıldığı, 07.10.1999 tarihinde işlemiş faiziyle birlikte toplam mevduat tutarının 61.049,83 TL'ye ulaştığı, aynı tarihte 544,75 TL nakit çekildiği, 07.10.1999 tarihinde 60.500,00 TL mevduatın ... Off Shore Ltd.ye havale yoluyla gönderilmesinin talep edildiği, ... Off Shore Ltd. nezdinde açtırılmış vadeli mevduat hesabının 60.500,00 TL tutarla ve yıllık %78 net oranla vadesinin 11.11.1999 günü olarak belirlendiği, davacıya hitaben düzenlenmiş bildirim yazısı uyarınca hesabın 16.12.1999 tarihinde 63.000,00 TL olarak 17.01.2000 tarihine %78 faiz ile temdit edilmiş olduğu bilirkişi raporunda yer alan açıklamalardan anlaşılmaktadır. Davacı vekili 20.03.2015 tarihli dilekçesiyle müvekkilinin 5.025,07 TL aldığını kabul ettiğini, bu nedenle davada 55.474,93 TL'nin 16.12.1999 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ettiğini bildirmiştir. Dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, davacı TL cinsi mevduatının davalıya devredilen banka yönetici ve çalışanlarının telkin ve talimatları ile iradesi sakatlanarak off-shore hesabına aktarıldığı iddiasındadır. O halde, davanın yasal dayanağını somut olaya uygulanması gereken mülga 818 sayılı BK'nın 41, 55 ve 6762 sayılı TTK'nın 321. maddeleri oluşturmaktadır. Davalıların davacıya karşı olan sorumluluğunun akdi ilişkisinden değil haksız fiilden kaynaklanmasına göre, davacı ancak paranın off-shore bankasına gönderildiği tarihten itibaren ana paranın avans faizi ile birlikte tahsilini isteyebilecektir. Bu itibarla, mahkemece anılan hususlar gözetilerek ana paraya avans faizi uygulanıp davacıya ödenen paraların tarih ve miktarları belirlenip düşülmesi ve böylece davalıların sorumlu olduğu miktar belirlenip, davacı vekilinin 20.03.2015 tarihli dilekçesinde yer verdiği para çekmeye ilişkin beyan ve talep de gözetilmek ve belirtilen miktar da aşılmamak üzere bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeyip hesaptan çekilen paraların miktar ve tarihleri belirlenmeksizin, faiz hesabı da yapılmaksızın hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün davalılar .... ve ... yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunan ... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar .... ve ... vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalılar .... ve ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalılar .... ve ... yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp mümeyyiz davalılara verimesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı ...'a iadesine, 05.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.