Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 51 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9248 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 03/05/2012NUMARASI : 2010/708-2012/209Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/05/2012 tarih ve 010/708-2012/209 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi H. C. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili bankanın Kavaklıdere Şubesi'nce ekte sunulan 6 adet genel kredi sözleşmesine istinaden davalılardan I.Ticaret Kollektif Şirketi, İhsan - S.. I.. lehine muhatap idarelere verilmek üzere toplam 72.191,00 TL'lik teminat mektupları verildiğini, bu mektuplardan 18.500,00 TL'lik olanın iade edildiğini, diğer teminat mektupları için riskin devam ettiğini, muaccel komisyon borçlarının ödenmesi yönünde yapılan ihtara rağmen ödeme yapılmadığından bunların tahsili için Ankara 13. İcra Müdürlüğü'nün 2010/15661 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ileri sürerek teminat mektupları bedelleri olan 53.691,00 TL'nin bankada faiz getirmeyen bir hesapta bloke edilmek üzere yargılama esnasında mektupların tazmini halinde ise tazmin tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek faizi ve faizin gider vergisi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, banka komisyon alacaklarının tahsili yönünde başlatılan takibin derdest olduğundan işbu davada ileri sürüler iddiaların mükerrer olduğunu, kullanılan kredilere karşılık üçüncü kişi E.I. tarafından taşınmazın bankaya rehin verildiğini, haricen öğrenildiği kadarı ile rehinin paraya çevrilmesi yoluyla da takip başlatıldığını, derdestlik ve hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava, teminat mektupları bedelinin bankada açılacak faiz getirmeyen bir hesapta depo talebine yönelik olduğu, davacı banka tarafından teminat mektupları verilirken dava dışı E.I.'dan teminat olarak alınan taşınmaz rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılması ve takipte hem komisyon alacağının tahsili, hem de teminat mektup bedelinin depo talep edilmesinde mükerrerlik olmadığı, fazla tahsil edilmesi halinde, davalılara her zaman iade imkanı bulunduğu, sözleşmenin teminat (kefalet) mektubu ve Kontrgaranti Kredisi başlıklı 30.8 maddesine göredavacı banka sözleşmenin borçlusu olan davalı şirket ile sözleşmenin kefilleri olan diğer davalılardan teminat mektubu bedelini faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesini talep edebileceği, davalılar teminat mektuplarının komisyon bedellerini de ödemediklerinden davacı bankanın depo talebini hakkın kötüye kullanması olarak da değerlendirilemeyeceği, gerekçesi ile davanın kabulüne, davacı bankanın Kavaklıdere-Ankara Şubesi'nce verilen 16.10.2011 tarihli 35.191,00 TL bedelli muhatabı MSB İç Tedarik, 17.06.2002 tarihli 18.500,00 TL bedelli muhatabı Bitlis Valiliği olan toplam 53.691,00 TL'lik teminat mektubu bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı bankada açılacak faiz getirmeyen bir hesapta bloke edilmesine karar verilmiştir.Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.1- Mahkemece, 03.05.2012 tarihli karar celsesinde davalılar vekilinin mazeret dilekçesi yerinde görülmeyerek mazeretli sayılmasının reddine karar verilip davalı tarafın yokluğunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Anayasa'nın 36, 1086 sayılı HUMK'nın 73 ve 6100 sayılı HMK'nın 27. maddelerinde taraflar dinlenmeden iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden yani hukuki dinlenilme hakkını ihlal edecek şekilde karar verilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Bu itibarla, davalılar vekili belgeli olarak mazeret bildirmiş olmasına rağmen gerekçeli mazeretinin kabul edilmeyerek karar verilmesi savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğundan doğru görülmemiş, davalılar vekilinin bu hususa yönelik temyiz itirazının kabulü ile kararın bozulması gerekmiştir.2- Bozma sebep ve şekline göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 06.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.