Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 504 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15770 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/05/2011 tarih ve 2010/173-2011/199 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin 29.03.2005 günü önceki adı ... olan davalı ...'ne bağlı olarak çalışan, davalılardan ...'ün maliki, ...'nin ise sürücüsü olduğu otobüsle ...'dan ...'ya giderken, aracın yolda kayarak devrilmesi sonucu sol kolunun omuz kısmına kadar koptuğunu, olayla ilgili davalılar aleyhine açtıkları davada, müvekkilinin maddi zararının 155.476,00 TL olarak hesaplandığını ve bu dava sonucunda 1.000.00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bakiye 154.476,00 TL maddi tazminatın 29.03.205 tarihinden, 26.460,00 TL tedavi giderlerinin dava tarihinden itibaren avans faiziyle davalılardan sigorta şirketinin sorumluluğu sigorta poliçesi teminat limiti dahilinde sınırlı olmak üzere, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, davacı vekilinin müvekkilinin gönderdiği azilname nedeniyle 01.02.2011 tarihli yargılamaya katılmaması, davacı asilin de duruşmaları takip etmemesi nedeniyle HUMK'nun 409. maddesine göre davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği, süresi içerisinde de taraflarca dava takip edilmediği gerekçesiyle, açılan davanın HUMK'nun 409/5 maddesi gereğince 04.05.2011 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, taşıma akdine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Adil yargılanma ve dinlenilme hakkının bir gereği olarak hakim, taraflara duruşmalarda hazır bulunmak, iddia ve savunmalarını bildirmek için imkan vermeli, tarafları usulüne uygun bir biçimde duruşmaya davet etmelidir. Fakat tarafların kendilerine tanınan bu imkana rağmen, duruşmaya gelme zorunluluğu yoktur. Hukuk davalarında duruşmaya gelmemenin yaptırımı, dava dosyasının işlemden kaldırılması (1086 sayılı HUMK m.409, 6100 sayılı HMK m. 150) veya yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilmesidir. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar ise açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. Süre, sürenin başladığı güne son ay içinde karşılık gelen günün tatil saatinde biter. Sürenin son gününün resmi tatil gününe rastlaması halinde ise, süre tatili takip eden ilk iş gününde biter. Bu ilkelerin ışığında somut olaya bakıldığında, davacı vekili 01.02.2011 tarihli oturuma katılmış ise de müvekkilinin kendisini azletmiş oluşu nedeniyle oturumu terk etmiş, anılan oturuma davacı asil katılmamış, davalı vekili davayı kendilerinin de takip etmeyeceğini bildirmiş ve mahkemece dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili, yenileme süresi içinde dosyanın yenilenmesi talebinde bulunmamış, mahkemece 04.05.2011 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de, davacı vekilince ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla mahkemeye gönderilen 02.05.2011 havale tarihli harcı karşılanmış yenileme dilekçesi ile dava yenilenmiş, ancak yenileme dilekçesi mahkemeye 10.05.2011 tarihinde ve mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinden sonra ulaşmıştır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, sürenin son günü resmi tatil gününe isabet ettiği için tatili takip eden ilk iş günü olan 02.05.2011 tarihinde verilen yenileme dilekçesinin süresi içinde verildiğinin kabulü ile davanın yeniden ele alınarak incelenip sonuçlandırılmasından ibaretken, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.