Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5026 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4223 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 22/10/2015 tarih ve 2015/505-2015/777 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve fer'i müdahil ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankaya devrinden önce 28.12.1999 tarihinde ... ... Şubesi aracılığıyla davalının .... hesabına 05.11.1999 tarihinde 3.000,00 TL parasını %91 faizle 3 ay vadeli olarak yatırdığını, müvekkilinin hesabının bulunduğu bankanın geçmişteki borçlarından TMSFnin sorumlu olması kaydıyla ...'a devredildiğini, müvekkilinin banka personelinin hileli davranışları neticesinde aldatıldığını, söz konusu banka yönetici ve hissedarlarının yargılama sonucu dolandırıcılı suçundan mahkum olduklarını, bu nedenle her iki davalının müvekkilinin alacağından sorumlu olduğunu ileri sürerek müvekkili davacının 3.000,00 TL alacağını 05.11.1999 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davalı TMSF yönünden davanın husumetten reddine, davalı .... yönünden davanın kabulü ile 3.000,00TL'nin 05.11.1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili ve feri müdahil ... vekili temyiz etmiştir.1- Bir davada kararı temyiz etme hakkı, yalnız taraflara veya hüküm ile kendisine mükellefiyet yüklenen veya bir hakkı ihlal edilen kimseye veyahut kanunun açıkça belirttiği mercilere aittir. HMK’nun 66 ve devamı maddeleri uyarınca (HUMK’nın 57. maddesi) yanında katıldığı tarafla birlikte hareket etmek mecburiyetinde bulunan fer’i müdahilin kararı tek başına temyiz hakkı bulunmamaktadır. Fer'i müdahil ... vekili, verdiği temyize cevap dilekçesinde kararın davalı banka yararına bozulması isteminde bulunmuş olup, fer'i müdahil ... vekilinin söz konusu dilekçesi temyiz istemi mahiyetinde ise de, davalı ...... kararı temyiz etmediğine göre, hükmü tek başına temyiz hakkı bulunmadığı gibi, fer'i müdahil ... vekilinin temyiz dilekçesini temyiz defterine kaydettirmediği ve temyiz harcını da yatırmadığı, bu haliyle usulünce yapılmış temyiz istemi de bulunmadığı anlaşıldığından, fer'i müdahil ... vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.2- Davacı vekilinin davalı TMSF yönünden kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; uyulan bozma ilamımızda da belirtildiği gibi TMSF'nin tüzelkişiliği aleyhine açılmış bir dava bulunmamaktadır. Dava tarihi itibariyle ....'nin davalı ... ile birleşerek tüzelkişiliği sona erdiği gibi, dava, tüzelkişiliği sona eren .... aleyhine açılmış ve TMSF de temsilcisi olarak gösterilmiştir. Bu nedenle, TMSF yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.3- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin TMSF lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle fer'i müdahil ... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin TMSF yönünden kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin TMSF lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 04/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.