Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5022 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15814 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ADIYAMAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/05/2013NUMARASI : 2012/354-2013/604Taraflar arasında görülen davada Adıyaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/05/2013 tarih ve 2012/354-2013/604 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı, 1 adet Siemens-HB76P570 seri nolu ankastre fırın satın aldığını, fırının davalı tarafından taşındığını, 18/12/2011 tarihinde tarafına teslim edildiğini, her ne kadar fırının 18/12/2011 tarihinde bizzat tarafına ihtirazı kayıtsız olarak teslim edildiği bildirilmiş ise de fırın ambalajda olduğundan teslimat sırasında hasarın fark edilmediğini, fırında meydana gelen hasar taşıyıcının özensizliğinden ve kusurundan kaynaklandığını, fırını satın aldığı firma yetkilileri ile haricen yapmış olduğu görüşmelerde fırının tam ve eksiksiz olarak davalıya teslim edildiğinin bildirildiğini, zararının 2.000,00 TL olduğunu, 6762 sayılı Türk Tİcaret Kanunu'nun 772. maddesinde eşyayı kayıtsız kabul etmiş olsa bile dışından anlaşılması kabil olmayan noksanların vücudunu iddia ve ispat edebilir hükmü yer aldığını ileri sürerek, 2000 TL'nin dava tarhinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında verdiği ıslah dilekçesi ile toplam talebini 2.312,80 TL'ye yükseltmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar davalı vekili hasardan sorumlu olmadıklarını iddia etmiş ise de, davalı şirketçe taşınan fırının, kargo paketi açıldığında sol alt köşesinden aldığı darbeye bağlı olarak hasar gördüğünün anlaşılması üzerine iş bu davanın açıldığı, bilirkişi raporundan hasarın taşıma kaynaklı olduğunun belirlenmesi ve tanık beyanları ile de bu hususun örtüşmesi nazara alındığında davacının bu davayı açmakta haklı olduğu, 4077 sayılı Yasa kapsamında davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 2.312,80 TL'nin 2.000 TL'lik kısmının dava tarihinden, 312,80 TL'lik kısmının ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 4822 sayılı Kanun'la değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 3/e maddesinde tüketicinin, "mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi", 3 (h) bendinde tüketici işleminin "mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlemi" ifade edeceği, aynı yasanın ikinci maddesinde ise bu kanunun, birinci maddede belirtilen amaçlarla mal veya hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsayacağı belirtilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taşıma sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, karayolu ile yurt içi eşya taşımasına ilişkin düzenlemelere taraflar arasındaki sözleşme tarihi itibari ile yürürlükte olan 6762 sayılı TTK kapsamında yer verilmiş olup, bu türden uyuşmazlıklardan doğan hukuk davaları, ticari dava sayılacağından, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un uygulanmasını gerektirir bir husus yoktur. Bu itibarla, mahkemece eldeki davanın ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılıp, 6762 sayılı TTK hükümleri uyarınca sonuçlandırılması gerekirken, davanın Tüketici Mahkemesi sıfatıyla görülüp 4077 sayılı Yasa kapsamında karara bağlanması doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.