Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5003 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10250 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28.05.2015 tarih ve 2013/127-2015/570 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, dava dışı şirkete ait iplik emtiasının müvekkili tarafından nakliyat abonman sigorta poliçesi ile sigortalandığını, davalı kooperatif ile yapılan taşıma sözleşmesi kapsamında diğer davalı ...'ın sevk ve idaresindeki aracın kaza yapması sonucu emtianın hasar gördüğünü, hasar bedelinin tahsili için başlatılan takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalibi talep etmiştir. Davalı ... vekili, dava konusu kazada müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, müvekkiline teslim edilmeyen emtiaların müvekkilinin aracına yüklenmiş ve kaza sırasında zarar görmüş gibi gösterildiğini, sevk irasliyelerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını savunmuştur. Davalı Kooperatif, davayı kabul etmiştir. Mahkemece, davalı Kooperatif yönünden davanın kısmen kabulü ile takibe yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, davalı ... yönünden kazaya konu emtialara ait olduğu iddia edilen irsaliyeli faturalarda davalı ...'a atfen atılan imzanın gerek davalı ...'ın gerekse davalının oğlu İsmail'in eli ürünü olmadığının tespit edildiği, dolayısıyla kazada zarar gören malların davalıya teslim edilen mallar olduğu iddiasının ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı ... temyiz etmiştir.Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davalı ... yönünden yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.Davalı ... yanıt dilekçesinde, davacının sigortalısına ait iplik emtiasını taşıdığını, yolda kaza meydana geldiğini kabul etmiş olmasına rağmen iddia olunduğu gibi araçta 16.174.40 kg iplik olmadığını, olay yerinde hiçbir emtianın bırakılmadığını, toplam 5.538.45 kg emtianın hasar gördüğünü, iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunmuştur. Ancak, dosya içerisinde taşımanın yapıldığı kamyon plakasını da içerir şekilde gerek kamyonda gerek yola savrulmuş vaziyette emtiaların fotoğrafları bulunmaktadır. Bu durumda, mahkemece davalıya ne miktar mal teslim edildiğini ispat yükünün davacıda olduğu, taşıma sözleşmesi tarihi itibari ile dava konusu uyuşmazlığa uygulanması gereken 6762 Sayılı TTK'nın 781. maddesi uyarınca, taşıyıcının eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen müddet içinde; uğradığı zıya ve hasardan sorumlu olduğunun düzenlendiği gözetilerek, taşınan malın uğradığı zararın tespiti ve tam olarak tespitinin mümkün olmaması halinde 818 sayılı BK 42 ve 43. maddeleri gereğince bir değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.