MAHKEMESİ : ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada..... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 10/07/2014 tarih ve 2014/198-2014/239 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı şahıstan olan alacağı nedeniyle, davalı bankadan çekilmiş, 13.150 TL bedelli çeki düzgün ciro silsilesi ile teslim aldığını, çek bedelinin ödenmemesi ile birlikte işbu çekin süresinde bankaya ibraz edildiğini, ancak banka tarafından çekin arkasına “keşidecinin sahte kimlik belgesi kullandığı ve çekle işleyen 455781 nolu hesabını sahte kimlik ve belgelerle açılmış olduğu tespit edildiğinden işbu belge üzerinden herhangi bir işlem yapılamamıştır.” şerhinin işlendiğini, çekin karşılıksız kalması nedeniyle keşideci .... ve ciranta..... aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığını, icra takibinde yapılan tüm araştırmalara rağmen borçluların adreslerini tespit etmenin mümkün olmadığını, hacizlerin sonuçsuz kaldığını, müvekkilinin alacağının semeresiz kaldığını, alacaklı müvekkilinin zarara uğramasına neden olan keşideci lehine, çek hesabı açan davalı bankanın gereken dikkat ve özeni göstermediğini, müvekkilinin uğramış olduğu zararı ödemekle yükümlü olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.000 TL'nın ibraz tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkili bankanın çek hesabı açarken gerekli tüm dikkat ve özeni gösterdiğini, müvekkiline sunulan tüm belgelerin resmi kurumlardan verilmiş belgeler olduğunu, kusurlarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı bankanın dava dışı şahsa kişinin ekonomik ve sosyal durumunun çek hesabı düzenlemeye elverişli bulunmadığı halde çek karnesi vermesinden dolayı kusurlu bulunduğu, dava dışı 3. şahsın fiilinin de ortak illiyet yarattığı, TTK'nun 20/2. maddesi uyarınca her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği, davacının da mal satarken, satışta bulunduğu firmanın kaç yıllık ticari deneyimi bulunduğu, hangi bankalarla çalıştığı ve bu bankalarda yapılacak soruşturmalar ile aynı konuda faaliyet gösteren diğer ticaret sektöründen araştırmalar yapılarak olumlu kanaati edinilmesi sonucunda mal satması gerektiği, bu hususun ticari basiretin de gereği olduğu, davacının da zararın oluşumunda müterafik kusurlu bulunduğu, davalının zararın meydana gelmesindeki kusurunun % 50 oranında olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 4.000 TL'nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 205,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 12/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.