Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4982 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12972 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 28/06/2012NUMARASI : 2011/768-2012/361Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/06/2012 tarih ve 2011/768-2012/361 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 14/03/2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. D.S..ile davalılar vekili Av. U..E. K.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalı F..A..’ün Türkiye ve Almanya’da bir çok şirket kurduğunu, özellikle Almanya’da kurduğu şirketler vasıtasıyla talep edildiği an geri ödeneceği ve karşılığında yüksek faiz verileceği garantileriyle bu ülkede çalışan kişilerden para topladığını, müvekkilinden de aynı şekilde para tahsil edildiğini, talep edilmesine rağmen parasının iade edilmediğini, davalı gerçek kişinin SPK mevzuatına aykırı davranışları nedeniyle mahkum edildiğini, ayrıca yurt dışında kurduğu şirketler vasıtasıyla para toplaması ve bu parayı davalı şirkete aktarması nedeniyle hakkında dolandırıcılık suçundan ceza davası açıldığını, GMBH ile J A.G’nin iflas ederek Almanya’daki ticaret sicilinden kayıtlarının silindiğinin ortaya çıktığını, müvekkilinin bu şirketlere başvurma şansının olmadığını, davalı gerçek kişi tarafından yurt dışında kurulan şirketlerin içlerinin boşaltılarak diğer davalı şirkete aktarıldığını, müvekkilinin iradesinin sakatlandığını, davalıların fiillerinin TTK, SPK, BK ve Bankalar Kanunu hükümlerine aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davalıların doğrudan sorumluluklarının bulunduğuna, müvekkili ile davalılar arasında kurulan ilişkinin hükümsüzlüğüne ve 60.000 DM karşılığı 66.422,94 TL’nin tahsil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, husumetin.. İnternational Marketing und Trading GMBH'ye yöneltilmesi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkilleri ile davacı arasında bir ilişkinin bulunmadığını, davacının yurt dışındaki şirkete ortak olup olmadığının belli olmadığını savunarak, davanın husumet, yetki ve esas yönünden reddini istemiştir..Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar davacı tarafça yurt dışında mukim dava dışı şirketlere sessiz ortak olunduğu, bu şirketlere 60.000 DM ödendiği ileri sürülmüş ve dosyaya iki adet ortaklık sözleşmesi aslı ibraz edilmiş ise de söz konusu paranın ödendiğine ilişkin makbuz aslının verilen kesin süre içerisinde sunulamadığı, bu durumda dava dışı şirkete para ödendiğinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tesbiti ve davalılar tarafından tahsil edilen paranın istirdadına ilişkin olup mahkemece tahsilat makbuzu aslının sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, davacı tarafça iki adet ortaklık sözleşme asılları dosyaya sunulmuş olup davalı tarafından inkar edilmeyen ortaklık sözleşmesi isimli belgelerden 60.000 DM'nin ödendiği açık olarak anlaşıldığından mahkemece işin esasına girilerek neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.