Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4965 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15141 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 28/06/2012NUMARASI : 2010/219-2012/178Taraflar arasında görülen davada İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28.06.2012 tarih ve 2010/219-2012/178 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 11.03.2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. S.. B.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, taraflar arasında taşımacılık işi söz konusu olup müvekkilinin navlun alacağının ödenmediğini, davalının muhasebe kayıtlarından verilen cari hesap dökümünde 16.12.2009 tarihi itibariyle davalının müvekkiline 19.422,83 TL borçlu göründüğünü, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı taraf kambiyo senedi ile ödediğini iddia ederek itiraz etmiş ise müvekkiline nakit ya da kambiyo sendi ile yapılmış bir ödeme bulunmadığını ileri sürerek, takibin 19.422,83 TL’lik asıl alacak kısmına yapılan itirazın iptaline, %40’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkiyi doğrulayarak ödemelerin nakit ve çekle yapıldığını, ticari defterlerin incelenmesi halinde bu durumun anlaşılacağını, takip tarihi itibariyle davacıya yalnızca 2.422,85 TL borçlu olduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın yasaya uygun tutulmayan defterlerinde 31/12/2009 tarihi itibariyle davalıdan 19.422,85 TL alacaklı göründüğü, davalı tarafın 6/8/2009 tarihli dilekçesi ekinde sunulan cari hesap ekstresine göre 29/04/2009 düzenleme tarihli 05/06/2009 vadeli 6.000 TL, 12/06/2009 vadeli 6.000 TL ve 25/06/2009 vadeli 5.000 TL tutarında ancak davacının cari hesap ekstresinde görülmeyen toplam 17.000 TL’lik çekle ödeme mahsup edildiğinde takip tarihi itibariyle davalının 2.422,85 TL bakiye borcunun bulunduğu, davalının borçlu göründüğü 2.422,85 TL ile 17.000 TL tutarında çeklerle yapılan ödeme toplandığında davacının 19.422,85 TL tutarındaki talebi ile örtüştüğünün bildirildiği, davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazında davacının borç aldığı dava dışı H.. Ö..’e çekle yapılan ödeme nedeniyle davacıya borçlarının kalmadığının bildirilmesi üzerine yapılan araştırmada dava dışı H.. Ö..'in davacı şirketin ortağı olmadığının belirlendiği, davalı tarafın dava dışı H.. Ö.. adlı şahsın davacı ile ilişkisini, davacı adına çekleri teslim aldığını ve böylece davacıya borcuna mahsuben üç ayrı çek ile 17.000 TL ödeme yaptığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Ancak dava, navlun alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, ödemelerin bir kısmının nakit ve bir kısmının da çekle yapıldığını, takip tarihi itibariyle müvekkilinin davacıya yalnızca 2.422,85 TL borçlu olduğunu savunmuştur. Mahkemece, davalının davacıya olan borcuna mahsuben üç ayrı çek ile 17.000 TL ödeme yaptığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak davalının borcun ödendiğine delil olarak ibraz ettiği, keşidecisi dava dışı Gümrük Müş. Ltd. Şti. olan 3 adet çekten 2 adedinin davacı ile ilgisi tespit edilememekte ise de 05.06.2009 keşide tarihli 6.000,00 TL bedelli çek, davalı tarafından ciro edilmiş ve davalı adına çeki ciro eden kişi ile aynı imzayı havi Sefa Biga tarafından davacıya ciro edilmiştir. Davacı taraf, bu çekin dava konusu alacak için değil muaccel olmuş başka bir alacak için yapıldığını kanıtlamak durumundadır. Mahkemece, bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.