Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4810 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17202 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : KIRIKHAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 02/05/2013NUMARASI : 2010/302-2013/365Taraflar arasında görülen davada Kırıkhan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/05/2013 tarih ve 2010/302-2013/365 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın Kırıkhan şubesi müşterisi olduğunu ve bankada çek hesabının bulunduğunu, müvekkilin çeklerinin, müvekkilinin elinde olmayan sebeplerden dolayı elinden çıkmış olduğunu, bu çeklerin keşide edilmiş ilgili banka şubesine ibraz edilerek müvekkilinin hesabından ödendiğini, davalı kurumun ödenen çeklerin üzerindeki imzaların müvekkiline ait olup olmadığını kontrol etmeden ve hatta çekin ibrazı halinde imza incelemesi yapmadan müvekkiline de haber vermeden ödemeleri yaptığını, davalının özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini iddia ederek 8.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının çek iptali davası açmadan bankadan tazminat isteme hakkı bulunmadığını, bankaya ödemeden men talimatını vermediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; iddia, savunmalar ve dosya kapsamına göre, davacının çeklerinin kaybolması nedeniyle çek iptali davası açıp, ödemelerle ilgili olarak ödemeden men kararı aldırmadığı, kaybolan çekler üzerinde ödeme yasağı bulunmadığı, davalı bankaya dava konusu yaptığı çeklere ilişkin ödemeden men talimatı vermediği, doğrudan davalı bankaya karşı zararın tazmini için talepte bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Davacı, dava konusu çeklerin sahte imzayla tedavüle sürüldüğü ve ödendiği saptanan bir kısım çeklerin sahte olup olmadığı bankaca araştırılmaksızın hamiline ödeme yapıldığından bahisle TTK'nın 724. maddesi çerçevesinde davalı muhatap bankadan tazminat talebinde bulunmuştur. Davanın bu mahiyeti ve anılan açık yasa hükmüne göre dava konusu çeklerin sahte oldukları ve buna rağmen hamiline ödeme yapıldığının anlaşılması halinde sorumluluk davalı bankaya aittir. Ancak ne var ki, dava konusu çeklerin sahte imza ile tedavüle sürülüp hamillere ödenip ödenmediği hususunda mahkemece yapılan araştırma yetersizdir. Bu durumda mahkemece, dava konusu yapılan çeklerden hangilerinin tamamen ve/veya kısmen ödendiği saptandıktan sonra banka şubelerinde mevcut bulunan çek asıllarının celbi, çek asıllarının muhatap banka şubesinde olduğunun anlaşılması halinde ise sözkonusu çek asıllarının çekle işleyen hesabın sahibi yani keşideciye iade edilmiş olmaları gerektiği ilkesinden hareketle davacıya sözkonusu çeklerin asıllarının ibrazı için kesin önel verilerek, davacının imza inkarıyla ilgili yöntemine uygun şekilde imza incelemesi yaptırılması, muhatap bankaca ödenmemiş çekler bakımından ise dava tarihi itibariyle davacının bir zararının ve buna bağlı olarak dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığının tartışılması gerekirken, eksik ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 12/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.