Taraflar arasında görülen davada (İstanbul Asliye Üçüncü Ticaret Mahkemesi)'nce verilen 09.11.2006 gün ve 2003/1099-2006/690 sayılı kararı bozan Daire'nin 11.11.2008 gün ve 2007/4266-2008/12633 sayılı kararı aleyhinde davalılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, davalı sigorta şirketi tarafından CMR Sigortası yapılan ve diğer şirket tarafından Türkiye-Ukrayna arası taşıması üstlenilen müvekkiline ait emtianın, aracın Ukrayna'ya giriş yapmasından sonra kaybolduğunu, araçtan ve şoförden haber alınamadığını bildirerek mal bedeli (116,374) USD ile (3.500) USD navlun bedelinin her iki davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalılar vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur. Davalılar vekilleri, bu kez karar düzeltme talep etmişlerdir. 1-Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere, CMR'nin 17/2. maddesine göre davalı taşıyıcının ziya ve hasara neden olan olayın doğumunda hiçbir kusur ve ihmalinin bulunmadığını kanıtlayamamış olmasına göre, davalılar vekillerinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Ancak, davalı taşıyıcı şirkete ait araç 06.03.2003 tarihinde Ukrayna'ya giriş yapmasından sonra yük ile birlikte kaybolmuş, araç şoförününcesedine 15.11.2003 tarihinde bir barın kafeteryasının açık alanında ulaşılmasına rağmen araç ve yükün akıbeti belirlenememiştir. Davacı, aracın güvenli olmayan bir mahalle park edilmesi ve şoförün aracın yanından ayrılması üzerine araç ve yükün hırsızlarca çalındığını belirtmiş, bu iddianın aksine dair delil de ibraz edilmediğinden mahkemece de olayın bu şekilde olduğu kabul edilmiştir. Taşıyıcının, davacı tarafından beyan edilen bu eylemi CMR'nin 29. maddesinde gösterilen ağır kusur olarak kabul edilemeyeceğinden taşıyıcı davalı vekilinin bu yöne ilişen karar düzeltme itirazının kabulüyle Dairemiz temyiz bozma ilamının (1) nolu bendinin bu hususa ilişen bölümünün ortadan kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. 3-Mahkemece, davalı CMR Sigortacısı, sorumlulukları kaldıran klozları ispatlayamadığından aksi yönde görüş bildiren bilirkişi raporuna itibar edilmediği gerekçesiyle bu davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmiş ise de, CMR Sigortası Umumi Hükümlerinin 'Teminat Dışı Haller" başlıklı 3/h maddesinde "Eski SSCB, Arnavutluk ve eski Yugoslavya ülkelerinde hırsızlık teminatı, ancak park edilen aracın bekçili otoparkta bulunması halinde geçerlidir. Görevli ekiplerin karayolunu devriye kontrolü altında tutmaları, park yerinde devamlı bekçi bulundurulduğu anlamına gelmeyecektir" hükmü mevcut olup, mahkemece rizikonun davacının iddia ettiği gibi aracın güvenli olmayan mahalle park edilip şoförün aracın başından ayrılmasından istifadeyle araç ile yükün çalınması suretiyle meydana geldiği kabul edilmesine ve bilirkişi raporunda da olayın bu şekilde olduğunun kabulü halinde Umumi Hükümlerin 3/h maddesi gereğince sigorta şirketinin sorumlu tutulamayacağı belirtilmesine rağmen ne suretle rizikonun teminat içinde kaldığı yeterince değerlendirilip açıklanmadan davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilmesi doğru görülmediğinden ve mahkemenin bu davalı hakkındaki hükmü, kabul şekli itibariyle de doğru olmayıp Dairemizin 11.11.2008 tarihli bozma ilamının (3) ve (4) nolu bentlerinde gösterilen bozma nedenlerinin yukarıda gösterilen şekilde yapılacak inceleme sonrasında mahkemece dikkate alınacak olması nedeniyle davalı sigorta şirketinin rizikonun teminat dışı olduğuna ilişkin karar düzeltme itirazının kabulüyle, mahkeme kararının bu yönden de davalı sigorta şirketi yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 4- Mahkemece, davalıların sorumlu oldukları mal bedelinin belirlenmesi için bilirkişi kurulundan rapor alınmış ise de, raporda Konvansiyonun 23. maddesi gereğince yükün taşınmak üzere kabul edildiği yer ve zamandaki ticaret borsası fiyatına, böyle bir fiyat yoksa geçerli piyasa fiyatlarına göre hesaplama yapılması gerekirken, davalıların sorumluluklarının üst sınırı belirlenip, davacının talebinin üst sınırın altında kaldığı gerekçesiyle talebin aynen kabulü gerektiği yönünde görüş bildirilmiş ve mahkemece de bu rapora itibar edilerek karar verilmiş olduğundan davalı M... Nak. Tic. A.Ş.'nin ve kabul şekline göre de davalı İ... Sigorta A.Ş. vekilinin bu yöne ilişen karar düzeltme itirazlarının kabulüyle zararın 23. maddeye uygun olarak belirlenmesi için aynı kuruldan ek rapor veya yeni bir bilirkişiden ikinci bir rapor alınmak üzere Dairemizin 2007/4266 E.-2008/12633 K. sayılı, 11.11.2008 tarihli bozma ilamında gösterilen sebeplerin yanı sıra bu nedenlerle de mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalıların HUMK'nın 440. maddesinde gösterilen hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen sair karar düzeltme itirazlarının REDDİNE, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 2007/4266 E.-2008/12633 K. sayılı 11.11.2008 tarihli bozma ilamının (1) nolu bendinde yer alan taşıyıcının ağır kusurlu olması nedeniyle sınırlı sorumluluktan yararlanamayacağına ilişkin belirlemenin ortadan kaldırılmasına, temyiz bozma ilamında gösterilen sebeplerin yanı sıra (2), (3), (4) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle de mahkeme kararının (BOZULMASINA), ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 17.04.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.