MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/07/2013NUMARASI : 2013/105-2013/177Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 01/07/2013 tarih ve 2013/105-2013/177 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalının, müvekkili adına 11 ve 35. sınıfta tescilli 2006/261622 sayılı "CASALUCE" isimli markanın hükümsüzlüğü için Bakırköy Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2011/17 esas sayılı dosyasında dava açtığını, davalının 2003/12791 sayılı "casa" markasını kullanmadığını ileri sürerek, davalı adına tescilli 2003/12791 sayılı "casa" ibareli markanın 556 sayılı KHK'nin 14. ve 42. maddeleri uyarınca hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafın markanın kullanımına ilişkin olarak değişik müşterilere pazarlanmış olan 2007 yılına ait "Casa kutulu çikolata" tanımlı ve toplamda 4 adet 2.500,00 TL bedelli fatura sunduğu, toplamda 2.500 kutu çikolata satışının, davalının sadece bu emtia yönünden markayı ciddi surette kullandığına ve kullanma amacıyla tescil ettirdiğine işaret ettiği, malın isminin "casa kutulu çikolata" olarak tanımlanmış olmasının, bu mallarda "casa" markasının kullanıldığını anlamaya yeterli olduğu, bunun dışındaki mallar yönünden markanın kullanıldığına ilişkin davalı yanca hiçbir delil ibraz edilemediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin 2003/12791 sayılı markasının “çikolatalar” emtiası dışındaki diğer tüm emtialar yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava, 556 sayılı KHK'nın 14. maddesi uyarınca, kullanmama nedeniyle markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, davada ispat külfeti davalıda olduğundan, davalı dava konusu markanın 556 sayılı KHK'da belirtilen şekilde kullandığını kanıtlamak zorundadır. Davalının anılan hususun ispatı için sunduğu deliller, 2007 yılına ait toplam tutarı 2.500,00 TL olan 4 adet faturadan ibaret olup, davalı başka delil sunmamıştır. Davalının anılan delilleri dava konusu markanın 556 Sayılı KHK'nın 14. maddesinde belirtildiği şeklide ciddi olarak kullanıldığını ispatlamaya yeterli değildir. Dava konusu markanın kullanıldığı çikolata emtiasının, sadece 2007 yılında toplam 2500 tane satılması markanın ciddi olarak kullanıldığı anlamına gelmez. Nitekim aynı husus mahkemece alınan bilirkişi raporunda da belirtilmiştir. Bu itibarla, davalının anılan delillerinin dava konusu markanın ciddi olarak kullanıldığının ispatına yeterli olamamasına karşın mahkemece yazılı şeklide karar verilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) no'lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 12.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.