MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 20/03/2012NUMARASI : 2011/22-2012/91Taraflar arasında görülen davada Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/03/2012 tarih ve 2011/22-2012/91 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 11/03/2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacılar vekili Av. Ş.. G.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, müvekkillerinden S..’ın davalıların zorunlu mali sorumluluk ve zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı oldukları araçta yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen kaza sonucu sürekli malul olacak şekilde yaralandığını, diğer müvekkilinin ise davacının tazminat alacağının %20’lik kısmını temlik aldığını ileri sürerek, 62.000,00 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri ayrı ayrı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının yolcu olarak bulunduğu aracın kaza yapması sonucu davacının yaralandığı, 8 aylık tedavi süresi sonrası şifa bulduğu, bu süre için davacının işgörmezlik tazminatı talep hakkının bulunduğu, sürekli maluliyetin mevcut bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 4.043,69 TL’nin (808,74 TL’nin davacı temlik alan lehine) temerrüt faizi ile birlikte davalı Y.. S.. A.Ş’den tahsiline, diğer davalı hakkındaki davanın ispat edilemediğinden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, yolcu taşıma sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkin olup, davalılardan Y.. S.. A.Ş. davacının içinde yolcu olarak bulunduğu aracın zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısıdır.Bu sigorta, can sigortası türlerinden olup bir meblağ sigortası olması itibariyle de ölüm halinde limit kadar olmak üzere maktu; yaralanma halinde ise, yapılan tedavinin giderleri bakımından buna ilişkin limiti geçmemek üzere ve yapılan harcama kadar nispi; sürekli sakatlık halinde ise, sakat kalma oranı ve sakatlığın derecesine göre limitin belli oranı olmak üzere sigorta bedelinin ödenmesi gerekeceğinden bu yönlerin ispatlanması yeterli olup, bu nedenle de gerçek zararın hesaplatılmasına girişilmeksizin, tespit edilecek bu miktarların aynen ödenmesi gerekmektedir.Otobüs Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları'nın A. 3.2. maddesinde, bu sigorta ile teminat altına alınan bir kazanın sigortalının kaza tarihinden itibaren iki yıl içinde sakatlığına yol açtığı takdirde, tıbbi tedavinin sona ermesi ve sakatlığın kesin olarak tespiti sonucunda, sakatlık tazminatının belirlenen oranlar dahilinde kendisine ödeneceği belirtilmiş, A. 3. 3. maddesinde ise tedavi giderlerinin ödenmesi düzenlenmiştir.Somut olayda mahkemece davacının kaza sonucu maluliyetinin kalmadığı gerekçesiyle tedavi süresi olan 8 aylık dönem için kazanç kaybı (geçici işgörmezlik) tazminatı hesaplanmış ve buna göre hüküm tesis edilmiş ise de, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda geçici işgörmezlik tazminatından davacının içinde bulunduğu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalı Groupama Sigorta A.Ş. sorumlu olup, zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı olan davalı Y.. S.. A.Ş. sorumlu değildir. Bu nedenle, mahkeme kararı doğru değil ise de, adı geçen davalı taraf kararı temyiz etmediğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.Ancak mahkemece, davacının daimi maluliyetinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu'na sevkine ve bunun için kesin süre içinde gider avansı yatırılmasına karar verilmiş ise de, kaç bilirkişi tayin edildiği belirtilmeden her bir bilirkişi için 300,00 TL yatırılması gibi muğlak ifade ile ve davacının daha önce yatırmış olduğu gider avansı olan 150,00 TL olduğu halde buna ilaveten veya bundan hariç olarak ne miktar gider avansı yatırılacağının ara kararda açıkça belirtilmemiş olması karşısında davacı tarafın kesin süreye riayet etmediğinden bahsedilemez.Bu itibarla, mahkemece, davacı tarafa, Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınması hususunda ne miktar avans yatırılacağın ayrıntılı olarak ve tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenip usulüne uygun süre verilerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacılara iadesine, 11/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.