MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ(FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ SIFATIYLA)Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/12/2014 tarih ve 2010/543-2014/793 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; davalı tarafından müvekkiline ait marka tescil ve tasarım tescil belgeli "..."nın taklit ve benzerini "..." olarak piyasaya sürüldüğünü, davalının bu şekilde hem haksız rekabette bulunduğunu hem de 556 sayılı KHK'ya muhalefet ettiğini ileri sürerek, uğramış oldukları zarara karşılık şimdilik 10.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece iddia, savunma ,toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalının .... biçimindeki markayı ambalaj kullanım biçimine göre kullanmasının iltibas yaratması nedeniyle davacının ... marka hakkına tecavüz oluşturduğu, davalının ... şeklindeki ambalajının ise davacının ... markası ile karıştırılma ihtimali bulunduğundan bu ambalajın davacı adına tescilli marka ile haksız rekabet yarattığı, her ne kadar bilirkişi raporunda maddi ve manevi tazminat hususunda net bir hesaplama yapılmamış ise de, uğranılan zarar miktarı tam olarak ispat edilemediğinden davacının maddi tazminat talepli davasında Borçlar Kanunu'nun 50.maddesi de dikkate alınarak maddi tazminat miktarının takdiren 5.000,00 TL, davacının manevi tazminat davası yönünden ise takdiren 3.000,00 TL tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1- Dava, 556 sayılı KHK'da düzenlenen marka hakkına dayalı olarak açılan maddi ve manevi tazminat davası olup, bu Kanun'dan kaynaklanan davalarda ihtisas mahkemesi görevlidir. 24/03/2005 tarih ve 188 sayılı HSYK kararı gereğince, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi kurulmayan ve ... Komisyonu'nun bulunduğu merkezde yer alan Asliye Hukuk Mahkemeleri'nde tek Asliye Hukuk Mahkemesi varsa o mahkeme, iki asliye asliye hukuk mahkemesi varsa 1 numaralı ve 2'den fazla asliye hukuk mahkemesi varsa 3 numaralı asliye hukuk mahkemesi ihtisas mahkemesi sıfatıyla görevlidir. Bu durumda mahkemece, HSYK'nın 04/06/2013 tarih ve 1074 sayılı kararı ile faaiyete geçen ... numaralı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli ve yetkili olduğunu gözetmeksizin, uyuşmazlığın esası incelenerek yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın görev yönünden re'sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.