MAHKEMESİ : MALATYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 02/04/2013NUMARASI : 2012/135-2013/219Taraflar arasında görülen davada Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/04/2013 tarih ve 2012/135-2013/219 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; müvekkiline ait kayısı ürününün, don rizikolarına karşı davalı tarafından sigorta edildiğini, 2010 yılı Mart ayı içinde meydana gelen don olayı nedeniyle kayısı ağaçlarındaki meyvelerin zarar gördüğünü, talep edilmesine rağmen davalı tarafından hasar bedelinin ödenmediğini ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 35.856 TL zararın 19.03.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, dava konusu edilen don olayının ürünün çiçeklenme döneminde meydana geldiğini, don rizikosunun ise meyve bağlama dönemini kapsadığını, bu nedenle rizikonun sigorta teminatı dışında kaldığını, davacının meydana gelen don olayı nedeni ile dekar başına 150,00 TL olmak üzere toplam 4.245,00 TL telafi amaçlı destek ödemesi aldığını, böylece davacının dava konusu olay nedeniyle uğradığı zararın devlet tarafından karşılandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; don olayının çiçeklenme döneminde değil de meyve bağlama döneminde meydana geldiği, poliçe kapsamında kaldığı ve dava konusu parselde meydana gelen zararın 27.888,00 TL olarak tespit edildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 27.888 TL'nin temerrüt tarihi olan 20.05.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 2010 yılında meydana gelen ve 5363 Sayılı Tarım Sigortaları Kanunu Kapsamı Dışında Kalan Don Afetleri Nedeniyle Zarar Gören Çiftçilere Telafi Edici Destek Ödemesi Yapılmasına İlişkin 13.05.2010 tarihli 2010/418 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın 8/2. maddesinde don afeti nedeniyle devlet tarafından yapılan destek ödemesinin don afetinin Tarım Sigortaları Kanunu kapsamında kaldığının ve bu nedenle haksız yere ödeme yapılmış olduğunun anlaşılması halinde devlet tarafından yapılan ödemenin geri alınacak olduğunun karar altına alınmış bulunmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Dava, bitkisel ürün sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.Dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olan bilirkişi raporuna göre, don hasarı, çiçeklenme döneminin bittiği ve meyve tutumunun başladığı sırada meydana gelmiş olup, riziko doğru olarak teminat içinde kabul edilerek yazılı şekilde tazminata hükmedilmiştir. Ancak, davalı vekili rapora itirazında riziko sonrası bu olay nedeniyle poliçenin zeyil edildiğini ve davacı tarafa bir miktar prim iadesinin yapıldığını, dolayısıyla tazminatın kabulü halinde eksik prim alınmış gibi bir sonucun doğacağını, davacının sebepsiz zenginleşeceğini, bu durumun da tazminatın belirlenmesinde dikkate alınması gerektiğini savunmuştur. Ancak, mahkemece bu savunma üzerinde hiç durulmamıştır. Bu durum karşısında, davalı vekilinin tazminatın belirlenmesine yönelik itirazları dikkate alınıp, savunmasında geçen poliçe zeyilinin içeriği, somut olayla bağlantısı, iade edildiği iddia edilen primin tazminat hesabından mahsubunun gerekip gerekmeyeceği hususları üzerinde durulması, gerektiğinde bu yönüyle ek rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi için kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.3- Ayrıca, davalı tarafından hasar dosyasının ne zaman tamamlandığı dosya içeriğinden anlaşılmamasına rağmen tahmini süreler esas alınarak ve hasat tarihi dikkate alınmaksızın yazılı şekilde temerrüt faizine hükmedilmiştir. Ancak, taraflar arasındaki sigorta sözleşmesine uygulanması zorunlu olan Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortası Genel Şartları’nın tazminatın ödenmesi başlığı altında yer alan B.7. maddesinde, hasar dosyasının tamamlanmasından sonra, kesinleşmiş hasar miktarının en geç 30 gün içinde sigortalıya ödeneceği ve tazminatın her halükarda hasat tarihinden önce ödenmeyeceği düzenlenmiş olup, temerrüt tarihinin buna göre belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde temerrüt tarihinin belirlenmesi de yanlış olmuş, kararın bu nedenle de davalı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.