Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4639 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9567 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 25.02.2015 tarih ve 2014/705-2015/159 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; davalı ...'nin müvekkilinin pay sahibi olduğu tasfiye halindeki diğer davalı şirkete 24.8.2007 tarihli olağan genel kurul toplantısında tasfiye memuru olarak atandığını, davalı tasfiye memurunun şirketin tasfiye işlemlerinin yürütülmesi sırasında TTK'nın 225. maddesine aykırı davrandığını, davalı şirketin dava dışı ....'ye verdiği kredi karşılığında davalı şirket lehine tesis edilen ipoteklerin borç ödenmeden fek edildiğini, bu nedenle şirket alacağının teminatsız bırakılıp tahsilinin zorlaştığını, davalı tasfiye memurunun bu nedenle şirketi zarara uğrattığını ileri sürerek tasfiye memurunun azline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davalı tasfiye memuru tarafından davalı şirket lehine dava dışı borçlu şirket tarafından tesis edilen ipoteklerin borcun ödenmiş olması nedeniyle kaldırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; daha öncesinde verilen kararın uyuşmazlığın halli için davalı şirket ve gerektiğinde dava dışı ....'nin ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılıp dava dışı şirket tarafından yapılan ödemelerin neye ilişkin olduğunun belirlenerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulduğu, mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca bilirkişi raporu alındığı alınan rapor uyarınca davalı şirket lehine tesis edilen ipoteklerin şirket alacağının ödenmesine binaen fek edildiğinin anlaşıldığı, bu durumda davalı tasfiye memurunun azlini gerektirir bir durumun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, 6762 Sayılı TTK'nın 255. maddesi uyarınca tasfiye memurunun azli istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda davalı şirketin defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gereği tam olarak yerine getirilmediği gibi bozma sonrası yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir.Davalı tasfiye memuru ..., diğer davalı şirketin dava dışı ....'ye verdiği kredi karşılığında davalı şirket yararına tesis edilen ipoteğin borcun ödenmesi nedeniyle kaldırıldığını savunmuştur. Dairemiz bozma ilamında, davalı tarafından sunulan ödeme makbuzlarında ödemelerin alınan kredi nedeniyle yapıldığına dair bir açıklama bulunmadığı gibi, dava dışı .... tarafından davalı şirkete gönderilen 27.10.2005 tarihli ihtarname içeriğinde davalı şirketten alınan mal karşılığı 300.000,00 USD avans ödendiğinin belirtildiği, bu durum karşısında davalı şirket ve gerektiğinde dava dışı ....'nin defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak davalılar tarafından sunulan makbuzlarda belirtilen ödemelerin neye istinaden yapıldığının belirlenmesi gerektiğine değinilmiştir.Mahkemece bozma ilamı sonrasında davalı şirkete ait defter ve belgeler incelenerek düzenlenen bilirkişi raporunda davalı şirket defterlerinde kredi ilişkisine dair kayıt bulunmadığı, davalı şirket ile dava dışı .... arasında 2005-2006 yıllarında toplamda 226.446,19 TL tutarında mal alışverişi bulunduğu belirtilmiştir. Bu durum karşısında, davalı tarafından sunulan ödeme makbuzlarındaki ödemelerin neye istinaden yapıldığı davalı defter ve belgelerinden anlaşılamamaktadır. Davalı şirketin uydu alıcı cihazı ürettiği, dava dışı ....'nin sözleşme uyarınca bu cihazların pazarlamasını yaptığı sabit olup davalı tarafından sunulan makbuzlarda ve dava dışı şirket tarafından yukarıda bahsi geçen ihtarnamede avans ibaresine yer verilmesi karşısında dava dışı şirket tarafından alımı taahüt edilen cihazlara ilişkin avans mahiyetinde ödeme yapılması, mal alımının gerçekleşmesi halinde mal bedellerinin avans ödemelerinden düşülerek davalı şirket defterlerine işlenilmesi, davalı tarafından sunulan makbuzların da bu avans ödemelerine ilişkin olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. Bu durumda, davalı tarafından sunulan ödeme makbuzlarının mahiyetinin tam olarak anlaşılması bakımından dava dışı ....'nin ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına gerek bulunmaktadır. O halde, mahkemece uyulan bozma ilamındaki gerektiğinde dava dışı ....'ye ait defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılması hususuna işaret edilmesi ve yukarıda izah edildiği üzere bu yönde araştırma yapılmasına da gerek bulunmasına karşın eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 25.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.