Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4551 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16576 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İSTANBUL 30. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 08/04/2013NUMARASI : 2011/287-2013/103Taraflar arasında görülen davada İstanbul 30. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08.04.2013 tarih ve 2011/287-2013/103 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davacı şirketin Güneş Sigorta A.Ş'nin acentesi olduğunu, acentenin İstanbul Kantinciler ve Esnaf Odasına bağlı İl Özel İdaresi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü nezdinde bulunan okul kantinlerinin Ticari Paket Sigorta Poliçesi ile kantinler ve 3. Şahıs Mali Mesuliyet Sigorta Poliçeleri ile İstanbul genelinde bulunan bütün öğrencilerin sigortalarının yapıldığını, poliçe düzenlenmesinde Güneş Sigorta ile İ.. O.. arasında poliçe teknik şartlarının düzenlenmesi konusunda anlaşmaya varıldığını, ancak yapılmış olan bu poliçelerin her bir dönemde tahsilatlarını eksik olarak aldıklarını, Güneş Sigorta'nın tahsil edilmeyen poliçeleri gerekçe göstererek acenteliği 13.01.2010 tarihinde haksız olarak fesih ettiğini, Esnaf Odası hakkında ödenmeyen sigorta primlerinin tahsili için Fatih İcra Müdürlüğü'nde ilamsız takip başlattıklarını, ancak Esnaf Odası'nın haksız olarak takibe itiraz ettiğini, davacı şirketin sigorta poliçesine taraf olmadığını ileri sürdüklerini ancak sigorta poliçelerinin sürekli yenilendiğini ve hasarlar meydana geldiğinde ödemeler yapıldığını hasar ödemelerine esnaf odası yöneticilerinin imza attığını ileri sürerek, ödenmeyen 246.220 TL prim alacağı ve 139.526,09 TL faiz olmak üzere toplam 385.526,09 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davalının bu davada taraf sıfatı olmadığını, odayı temsilen yönetim kurulu başkanı Vehap Osmanoğlu'nun davacı arasında bir imzalanan poliçelerin varlığından söz etme imanı olmadığını, poliçede oda yetkililerinin imzası olmadığını poliçenin geçerli olmadığını, Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları'nın 15. maddesine göre sigorta sözleşmesinden doğan bütün taleplerin iki yılda zaman aşımına uğrayacağının belirtildiğini davanın süresinde açılmadığını reddi gerektiğini, davacının iddialarının çelişkili olduğunu zira hasar ödemesi yapılmışsa mutlaka prim ödenmiş olduğundan bunun yapıldığını prim ödemesi yapılmadan hasar ödemesi yapılması imkanı olmadığını savunarak, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davacının davasına dayanak yaptığı 3. Şahıslara Karşı Mali Mesuliyet Sigorta Primlerinin tahsili için İstanbul Fatih 3. İcra Müdürülüğü'nün 2010/2604 Esas sayılı dosyasında takibin dayanağı olarak gösterilen 3. Şahıslara Karşı Mali Mesuliyet ve Paket Sigorta Poliçeleri'nin 2005-2006-2007-2008 dönemine ilişkin prim alacaklarına ilişkin olduğu bizzat davacının yaptığı takipte dayanak olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Davacının dosyaya sunduğu poliçe imzasız bilgisayar kayıtlarından talep edilen prim alacaklarının bu dönemlere ilişkin olduğu açıkça anlaşılmaktadır. 3. Şahıslara Karşı Mali Mesuliyet Sigorta Genel Şartları'nın 15. maddesine göre sigorta sözleşmesinden doğan bütün taleplerin 2 yılda zamanaşımına uğrayacağı açıkça belirtilmektedir. Davacının ödenmediğini iddia ettiği sigorta prim alacakları 2005-2006-2007-2008 dönemine ilişkin olduğuna göre davanın açıldığı 10.02.2011 tarihine göre talebin açıkça zamanaşımına uğradığı bu yönden davanın reddi gerektiği, kaldıki, esasa ilişkin olarak da davacının imzasız bilgisayar çıktısı dışında davalıya yükümlü kılacak dosyaya delil ya da belge sunmadığı, davacının Güneş Sigorta Şirketi'ne tahsil ettiği sigorta primlerini ödemesi ya da ödememesinin bu davada davalı Esnaf Odası'ndan alacaklı olduğu anlamına da gelemeyeceği okulların borçlarının miktarını gösteren dosyaya sunulan bilgisayar çıktısının hukuki anlamda delil kabul edilemeyeceği, esastan da davanın reddi gerektiği gerekçesi ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Davacı acenta, 2005, 2006, 2007, 2008 dönemine ilişkin sigorta poliçelerinden kaynaklanan prim alacağının tahsili amacıyla icra takibi yapmış olup, takibe itiraz üzerine işbu itirazın iptali davasını açmış, mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Her bir poliçe prim alacağının muaccel olduğu tarih ile icra takibinin yapıldığı tarih nazara alınarak ve icra takibinin zamanaşımını keseceği de gözönünde bulundurularak, her bir poliçe bakımından zamanaşımı hususunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddi doğru görülmediği gibi, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiği halde, kararın gerekçe kısmında davacı tarafından, imzasız bilgisayar çıktısı dışında davalıyı yükümlü kılacak nitelikte dosyaya delil ibraz edilmediğine de değinilerek, esastan da davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin belirtilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 10.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.