MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 07/05/2012NUMARASI : 2008/384-2012/72Taraflar arasında görülen davada İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07.05.2012 tarih ve 2008/384-2012/72 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı A.. Ş.. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili tarafından ithal edilen ve ithal işlemlerinin tamamlanması için davalılardan Ö. Zeytincilik ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti'nin antreposuna bırakılan kabuklu ceviz ve yumurta tozu emtiasının, 13.10.2007 tarihinde meydana gelen sel felaketi nedeniyle tamamen hasarlandığını, davalılardan A.. Ş..'nce anılan antreponun işyeri paket yangın sigorta poliçesi ile sigortalandığını, sigorta poliçesince antrepoda bulunan üçüncü şahıslara ait malların da teminat altına alındığını ancak yapılan ihbara rağmen müvekkilinin zararının karşılanmadığını ileri sürerek, kur kaybı ve munzam zarardan doğacak talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 7.000.00 $ kabuklu ceviz bedeli ile 4.700.00 € yumurta tozu bedelinden oluşan ve toplam 17.000.00 TL’ye tekabül eden zarar ile 3.000.00 TL malların gümrükten çekilmesi için yapılan zorunlu masraf bedelinden oluşan toplam 20.000.00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, daha sonra talep edilen tazminat miktarını 18.893.00 TL’ye indirmiştir.Davalı A.. Ş.. vekili, diğer davalı şirketin müvekkili nezdinde İşyeri Paket Yangın Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu ancak, poliçenin peşinat priminin dava konusu hasardan sonra ödendiğini, talep edilen tazminat tutarının fahiş olduğunu, tazminat tutarı belirlenirken tenzili muafiyet oranının da uygulanmasının gerektiğini, avans faizi isteminin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı Ö Zeytincilik ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti vekili, dava konusu zararın oluşumunda müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, davanın İSKİ Genel Müdürlüğü’ne ihbarını istemiştir.İhbar olunan İSKİ Genel Müdürlüğü vekili, dava konusu zarardan müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Birleşen davada davacı Ö. Zeytincilik ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti. vekili, davalı sigorta şirketi nezdinde İşyeri Paket Yangın Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan işyerinin 13.10.2007 tarihinde meydana gelen baskını nedeniyle zarar gördüğünü, ancak davalı tarafça gerek müvekkiline gerekse üçüncü şahıslara herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu alacağın tahsili için davalı borçlu hakkında başlatılan icra takibinin, davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, davalının vaki itirazının iptali ile takibin devamını ve %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, daha sonra talebinin sadece müvekkiline ait demirbaşlarda oluşan zarara ilişkin olduğunu beyan etmiştir. Birleşen davada davalı A.. Ş.. vekili, davaya konu icra takibi ile talep edilen alacak miktarının 1.000.000.00 TL üzerinde olup davacı vekilince somut davada dava değerinin 40.000.00 TL’ye düşürülmesine muvafakat etmediklerini, davacı tarafça poliçe priminin davaya konu hasar tarihinden sonra ödendiğini savunarak, davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve bilirkişi raporlarına göre, asıl davada davalı antrepo sahibi şirketçe, davacı şirket tarafından kendisine teslim edilen emtianın değerini yitirmeden koruma konusunda yeterli önlemi ve özeni göstermediği, basiretli bir tacir gibi davranmadığı bu nedenle oluşan hasardan sorumlu olduğu, diğer davalı sigorta şirketinin de davalılara arasında düzenlenen poliçe hükümleri çerçevesinde sorumlu bulunduğu, davacı şirketin istemlerin içinde kar ve iş kaybı talepleri olmayıp sadece zarar talebinin yeraldığı, bilirkişinin hukuki mahiyetteki yorumunun değerlendirmeye alınmadığı; birleşen davada, demirbaşlar yönünden ödenecek zarar miktarının 1.918.00 TL, antrepoda meydana gelen yani emtianın tahliyesi için oluşan zararın 7.889.00 TL olduğu, davacı tarafça yapılan açık saha düzenlemesi ile kum ve mıcır serilmesinin teminat kapsamında bulunmadığı, davalı sigorta şirketinin takip ile temerrüde düştüğü, davacı sigortalı şirketçe poliçe priminin süresinde yatırıldığı gerekçesiyle, asıl davanın taleple bağlı kalarak kabulü ile 18.893.00 TL’nin davalılardan 11.04.2008 tarihinden itibaren avans faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsiline; birleşen davada davalının İstanbul 8. İcra Müdürlüğü’nün 2008/14955 sayılı takibe yönelik itirazının kısmen iptali ile takibin 9.807.00 TL üzerinden devamına, bu bedele takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, % 40 icra inkar tazminatının koşulları bulunmadığından reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şti. vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, alacak istemine ilişkin olup, davacı taraf ile davalılardan Anadolu Anonim Türk Sigorta A.Ş. arasında bir sigorta akdi bulunmamaktadır. İşyeri ile ilgili mal sigortası kapsamında bulunan “İşyeri Paket Yangın Sigorta Poliçesi” davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta A.Ş. ile antrepo sahibi olan diğer davalı şirket arasında yapılmış olup poliçenin lehtarı da davalı Ö Zeytincilik ve Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti'dir. Dairemizin 20.06.2013 gün, 2012/8930 Esas, 2013/13337 Karar sayılı ilamı ile 11.11.2013 gün, 2013/2657 Esas, 2013/20165 Karar sayılı ilamında belirtildiği gibi, poliçenin lehtarı davalı Ö Zeytincilik ve Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğundan ve ortada bir sorumluluk sigorta poliçesi bulunmadığından davalı taraflar arasındaki mal sigorta poliçesine dayalı olarak davacı tarafın davalı sigorta şirketi aleyhine dava açması mümkün değildir. Diğer taraftan davacı şirketçe ancak davalı Ö. Zeytincilik ve Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti'den alacağı bir temlik beyanına dayalı olarak davalı sigorta şirketi aleyhine dava açması mümkün ise de, ortada 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 162. ve devamı maddeleri uyarınca düzenlenmiş geçerli bir temlik sözleşmesi de bulunmamaktadır. Bu itibarla, davacı tarafın davalı sigorta şirketi aleyhine açılan dava bakımından aktif husumeti bulunmadığından davalı sigorta şirketi hakkındaki davanın kabulü doğru görülmemiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta A.Ş. yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta A.Ş'ye iadesine, 10.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.