MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 26/09/2012NUMARASI : 2011/657-2012/454Taraflar arasında görülen davada Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26.09.2012 tarih ve 2011/657-2012/454 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket nezdinde Kredi Kartı İşsizlik Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, bu poliçeye göre müvekkilinin işsiz kalması halinde kredi kartı borçlarının davalı sigorta şirketince ödenmesinin gerektiğini, müvekkilinin 31.03.2011 tarihinde işine son verildiğini, ancak davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.000,00 TL'nin 31.03.2011 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, poliçenin menfaatdarı ve dain-i mürtehin hakkı sahibinin Akbank T.A.Ş. olduğunu, poliçe ile davacının kişisel harcamalarının teminat altına alındığını ancak, dava konusu harcamaların davacı tarafın kişisel harcamaları olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dain-i mürtehin hakkı sahibi banka tarafından şarta bağlı muvafakatının olduğunun bildirildiği ancak, şarta bağlı muvafakatin geçerli olmadığı, bu nedenle davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, sigorta poliçesine dayalı alacak istemine ilişkindir.Davacı tarafça, kredi kartı borcunun dain-i mürtehin bankaya ödendiği iddia edilerek dosyaya bir kısım hesap ekstreleri sunulmuştur. Bu durumda mahkemece, davaya konu kredi kartı borçlarının davacı tarafça dain-i mürtehin bankaya ödenip ödenmediği, bilirkişi incelemesi ile tespit edilip, davaya konu üç ayrı kredi olduğu da gözetilerek taraflar arasında düzenlenen sigorta poliçesinde hangi kredi kartlarının yazılı olduğu ile hangisi ya da hangileri bakımından davacının aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.