Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4471 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15967 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/03/2013NUMARASI : 2008/78-2013/52Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12.03.2013 tarih ve 2008/78-2013/52 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkil şirketin elektronik, otomotiv ve özellikle mobilya aksesuarları sektöründe yoğun faaliyet gösterdiğini, müvekkili tarafından 18/01/2007 tarihinde TR 2007 00270 Y nolu "Makas Mekanizmasında Gelişme" başlıklı Faydalı Model Belgesi ile ve 27/12/2006 tarihinde 2006/05866 tescil nolu Endüstriyel Tasarım Belgesi'nin sahibi olduğunu, davalının 01/11/2007 tarihin 2007/07475 başvuru nolu "düşer kalkar mobilya kapaklarında kullanılan rulmanlı makas" başlıklı faydalı model belgesinin yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olmadığını ileri sürerek davalı adına tescilli faydalı model belgesinin hükümsüzlüğünü talep etmiştir. Davalı vekili, davacı adına kayıtlı endüstriyel tasarım belgesinin ve faydalı model belgesinin yeni olmad??ğını, dünyada yıllardır kullanıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca tarafların faydalı modellerinde 15 parçadan oluşan 1 nolu esas istemlerin 4 parça itibariyle farklı, kalan 11 parça itibariyle de aynı olduğu, davalının faydalı modelindeki esas istemin davacının faydalı modelindeki 11 parçadan yararlanmak suretiyle davacının faydalı modeli ile aynı sonuca ulaştığı, 15 parçadan oluşan esas istemlerin toplamda 11 parça itibariyle ayniyetlik söz konusu olunca bütünsel bakış açısında kıyaslanan buluşlar arasında eşdeğerlik ilişkisinin bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı adına kayıtlı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü talebine ilişkin olarak açılmış ve mahkemece oluşturulan 3 kişilik bilirkişi kurulundan özel ve teknik bilgi sahibi olan 2 bilirkişi davalının faydalı modelinin yeni olduğunu belirtmesine karşın, hukukçu bilirkişi davalı faydalı modelinin yeni olmadığı mütalasında bulunmuş ve mahkemece de azlık bilirkişinin görüşü doğrultusunda hüküm tesis edilmiştir. HMK'nın 282. maddesi uyarınca her ne kadar bilirkişi raporları hakimi bağlamaz ise de bu hüküm hakimin kendisini bilirkişi yerine koymasını doğurmayıp raporu serbestçe takdir etmesi yolundadır. Özel ve teknik bilgiye haiz bilirkişilerin mütalası yeterli bulunmadığına göre mahkemece yeniden oluşturulacak bir bilirkişi kurulundan rapor alınmak gerekirken faydalı model tekniği ile ilgili özel bilgi sahibi olmadığı anlaşılan ve öğretim görevlisi bulunan azlık bilirkişi görüşüne itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına bozulması geremiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.