Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4468 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7033 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/12/2013 tarih ve 2013/197-2013/721 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 31/03/2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin Ankara’dan Antalya’ya taşıyacağı gıda maddeleri için davalıya Nakliyat Sigorta Poliçesi yaptırdığını, emtiayı taşıyan aracın Konya’da çalındığını, davalıya rizikonun ihbarına rağmen sigorta bedelinin ödenmediğini ileri sürerek 146.832 TL’nin faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının haksız menfaat temin etmek üzere sigorta poliçesi düzenlettiğinin anlaşıldığını, bu nedenle sigorta bedelinin ödenmediğini savunarak davanın reddine talep etmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının nakliyat emtia sigorta poliçesi tanzim ettiği, davacıya ait aracın içindeki emtialar ile birlikte çalındığı, hasarın teminat dahilinde bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 144.697,97 TL'nin tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, nakliyat emtia poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar Dairemizce davalı sigorta şirketinin hırsızlık olayının olmadığını ispatlayamadığı, zararın ispatının davacı tarafa ait bulunduğu, çalınan mal miktarının tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğine işaret olunarak bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak davacının ibraz ettiği fatura bedelleri üzerinden zarar miktarı belirlenerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa, davalı taraf taşımaya konu aracın istiap haddinin 12 ton, davaya konu emtianın ise ağırlığının 19.640 kg olduğunu, davacının ibraz ettiği faturaların gerçeği yansıtmadığını, dava dışı... firmasından alınan faturaların seri numaralarında şüpheli durumların bulunduğunu belirterek ciddi itirazlarda bulunmuş, nitekim bozma ilamı öncesi alınan kök bilirkişi raporunda da aracın 19.640 kg yükü taşımasının mümkün olmadığı, fatura seri numaralarındaki hataların muhasebe tekniklerine uygun bulunmadığı belirtildiği halde, mahkemece davalının yukarıda anılan savunma ve itirazları değerlendirilmeden hüküm kurulmuştur. Bu itibarla, mahkemece taşımaya konu aracın ne kadar emtia alabileceği belirlenerek, dava dışı firmaların düzenledikleri satış faturalarının defter ve kayıtlarında yer alıp almadığı, yani faturaların gerçek bir mal satışına ilişkin olarak düzenlenip düzenlenmediği incelenerek, davacının nakliyat emtia poliçesi uyarınca uğramış olduğu gerçek zarar miktarı tespit edilerek neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 31/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.